Akşamüstü oturdum yol kıyısına
Düşündüm
Ne kalacak bizden geriye
Balkan yaylasindan ve bozkırlardan
Kafdağlarına giden şu bulut
Sonsuz mevsimlerle esmerleşen
Şu toprak ve derin çınar ağacı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Akşamüstü oturdum yol kıyısına
Düşündüm
Ne kalacak bizden geriye
şairimize diyecek yok şiirleri çok güzeldir amma şiiri göremiyorum doslar şiir olmayınça nasıl yorum yapayım
güzel böyle devam bunlar şiirse benim şiirlerim ne birde benim yazdıklarıma bakın lütfen kutlayacak biirşey göremiyorrum
CAHİL İLE MUHABBET GÜÇTÜR BİLİNE ÇÜNKÜ CAHİL NE GELİRSE SÖYLER DİLİNE...CAHİLLERLE HİÇBİR ZAMAN TARTIŞMAYIN.BAŞKALARI ARANIZDAKİ FARKI ANLAMAYABİLİRLER.CAHİL DOSTUN OLACACAĞINA ALİM DÜŞMANIN OLSUN...(Hihal Nalçacının Penceresinden)kopyalanmıştır.
Ne demiş Hazreti Peygamber(sav):'NİFAK KÜFÜRDEN, MÜNAFIK KAFİRDEN EŞEDDİR!'
Ve ne demiş Bi koca Üstad;'ZAMAN GÖSTERDİ Kİ CENNET UCUZ DEĞİL MÜHİM BİR FİAT İSTER! CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİL!'
Ne demiş muhterem atalarımız;'İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR!'
Vallahi hepiniz hak ve veciz söylemişsiniz! Hepinize milyarlar rahmetler selamlar ve salatlar olsun.
sen resmin üstüne bakarak karar verme.resmin altı kesik.resmin altını da görmeden papayı ağzına alma..
sana kim,kimler yol veriyor bilmi yorum?
Papa Rıfat; SENİN SERGİLEDİĞİN ŞU MÜNAFIKANE TAVIRLARI BANA AVRUPADA GÖREV YAPTIĞIM DÖNEM DE GERÇEK RAHİP VE PAPALAR SERGİLEMEDİ!
ALLAH(CC)SENİ VE SENİN GİBİLERİ BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN!
ASLINDA AHMAKLARA EN GÜZEL CEVAP SÜKUT İMİŞ LAKİN BİZ SÜKUT EDERSEK SAFDİLLER SİZİ HAKLI SANACAKLAR!
HASBUNALLAHİ VE NİĞMEL VEKİL!
BRE BUNAK BENİM RUMUZUMUDAMI OKUYAMIYORSUN ARTIK? SEN KEÇİLERİ TEMELLİ KAÇIRMIŞSIN O ZAMAN!
BENİM RÜMUZUM; HAK ŞAHİNİ! SENİN SAYIKLADIĞIN ŞEY, AYNADA Kİ KENDİ SURETİN! HALA AYIKAMADINMI SARHOŞ BUNAK?
Sevgili Yanıltan Işıklar haklısınız. Sevgili Baba Rıfat, Deliliğin tanımını gayet güzel bir Türkçeyle aktarmış. Tam da kargaya uyuyor. Kargaya tavsiyem o yorumu okusun da, kendini tanısın. Ona göre tedavisini yaptırsın.
HAKŞUKAAA HAKŞUKAAA HAKŞUKAAA HAK ŞUKA DA ŞIKAAAA
HAKŞUKAAA HAKŞUKAAA HAKŞUKAAA HAK ŞUKA DA ŞIKAAAA
[.Sevgili Hak'çığım.]..
sen tebligatını yanlış adrese yapırorsun paşaların paşası.yerim ben senin o Allah diyen dillerini..biz zaten müslüman mahallesinde oturuyoruz.senin yapman gereken ingilizce fransızca almanca öğrenip yabancı sitelere girmen. .müslümanı bir arttırsan fenamı olur allah aşkına..allah allah!
bizim TC cetvelimizde ne yazıyor.bizim pasaportumuzda ne yazıyor.evlilik cüzdanımızda ne yazıyor.
MÜSLİM..
şu edebiyat sitesinden naşla be kardeşim!
Bu şiir ile ilgili 61 tane yorum bulunmakta