Sen yoktun sevgilim,
Sonbahar kapıdan baktı, saçlarında biriken cemre toprağa düştü, sen yoktun. Gülüşlerinden kopan asitli yağmur damlaları içimi eritiyordu, sen yoktun...
Sen yoktun sevgilim,
Ben göğsünden içeri düşen polen tanesiydim ilkbaharda. Yazın içini serinleten bir bardak soğuk suydum. Tenini altına gömdüğün fondotendim. Dudaklarına sürdüğün cisimsiz ve çekici rujundum. Apartman topuklu ayakkabılarından intihar eden gecekondu çocuğuydum...
Sen vardın sevgilim,
Ben yeryüzüne indirilmiş nur topuydum. Ensenden sırtına yuvarlanan dalin kokusu. Avuçlarında ki şevkat, göğsünün ucunda ki merhamettim.Süttüm, ak kaşıktım. Günahsız melektim, kanatlarım ellerin.
Organlarını gıdıklayan mutluluktum,dişlerinin arasını dolduran ekmek kırıntısı. Ben eline avucuna sığdıramadığın mülkündüm, suretini kaplayan bitki örtün...
Sen vardın sevgilim;
Devletin eli öpülesi memuru, insanlığın çivisiydin. Adın aşktı, gözlerin uzaklık birimi. Sen vicdana sıkılan kurşun, umuda açılan kapı, hayallerimin şifasıydın. Aşırı dozda morfindi öpüşlerin, kulağına küpe yerine sessizlik takardın, sensizlik kelimesi Türkçeme ihanetti...
Biz vardık sevgilim;
Sabahın tenhalığında iki körpe bulutun arasından doğan güneş gibi, kalplerimiz vardı birbiri için atan gökkuşağı renkli. Doğu ve batıydık.
İnancımız birdi, Allahtı...
Aşkımız birdi kelebekti...
Güneş battı, iki körpe bulut günün kızıllığında büyüdü, biz öldük çünkü biz kelebektik masumduk...
Allaha şükür, dünya sağ olsun...
Harun Tolga PekerKayıt Tarihi : 30.11.2011 04:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Körpe Kalem
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!