Bir Sokağı Yürümek Şiiri - Yorumlar

Altay Öktem
19

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

ağlar çekiliyor sulardan sular da biziz

bir sokağı yürüyorum ardımda peygamber çiçekleri
kaldırım taşları, unutulmuş bir an, tırnak izleri
ardımda fistolu perdeler, özenle saklanmış tabancam
bir sokağı yürüyorum ağlar çekiliyor sulardan

Tamamını Oku
  • Ceyda Çarpan Kutlucan
    Ceyda Çarpan Kutlucan 13.10.2020 - 12:49

    Şükrettiren hayatta olduğuna...

    İşte böyle şiirler...

    İşte böyle şairler...

    Cevap Yaz
  • Ferda Kalkan
    Ferda Kalkan 22.06.2017 - 18:51

    çok güzeldi... kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Ferda Kalkan
    Ferda Kalkan 22.06.2017 - 18:51

    çok güzeldi... kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin 22.06.2017 - 10:22

    "siz ve biz /
    taşın aşındığından habersiz /
    bir içtima suru üflüyoruz
    kayıp cennetine mürekkebin /

    bazen bir yolu /
    bazen bir hayatı yürüyerek böyle".../... (N.Erlaçin)

    Altay Öktem farkı günümü aydınlattı yine....

    Cevap Yaz
  • Bilge Öz
    Bilge Öz 22.06.2017 - 09:56

    Çiçekleri hiç açmayan topraklar......güzel şiir.

    Cevap Yaz
  • Nermin Altındağ
    Nermin Altındağ 22.06.2017 - 06:36

    Nefes aldığımı hissettim okurken. Şiir gibi şiir... çok güzel ...

    Cevap Yaz
  • Halenur Kor
    Halenur Kor 22.06.2017 - 01:10

    Geçmiş Zamana Yolculuk
    BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetlePaylaş
    I.
    Gözlerde yalnızlık,
    Duvarlar ardında mutsuzluk,
    Duvar diplerinde açlık.
    Duvarlar ardında insan sesleri,
    Geceye karışan sesler.
    Uzakta hafif bir müzik,
    Bir balıkçı bağırıyor oltayı çekip,
    Bir balığın sessiz çığlığı
    Evrenin duyulmayan yüzünde.
    Yastığa düşen gözyaşları,
    Üşüyen eller...

    II.
    Buram buram sıcak ekmek,
    Demli çayın kokusu.
    Radyoda aşk şarkıları,
    Tempo tutan ayaklar, eller.
    Eskimiş hatıralar, hüzün dolu,
    Bir zamanlar kalbi dolduran,
    Hatırladıkça artan kalpteki sızı,
    Komşunun neş’eli, sarışın kızı.
    Mazi film şeridi gibi tersine,
    Dudakta ıslık, loş sokaklarda her yer kırmızı...
    Bahçede bir tulumba,
    Evlerde cumba, gizli bakışlar,
    Gün ışığında sapsarıydı sokaklar,
    Rüzgar vurdukça, tozlu kaldırım, kuru yapraklar...

    III.
    Seneler öncesinde duyulurdu radyoda Celal Şahin,
    Gülüşen gürbüz kızlar,
    Saçları gür mü gür, kırmızı yanakları,
    Karpuz kollu, belden büzgülüydü elbiseleri,
    Beyaz yakalı.
    Kloştu kiminin etekleri, ceylan gibiydi bacakları.
    Çorabının arkasında bir çizgi, sipsivriydi topukları...
    Ufak ufaktı adımları, keklik gibiydi yürürken,
    Islık çalardı toy delikanlılar, saçları briyantinli...
    Açık pencerelerden sesler gelirdi radyodan,
    Tangolar, aşka davet eden...
    Sabun kokardı evler, sabun kokardı perdeler...
    Gülüşmeler taşardı evlerden, insan kahkahaları...
    Bahçeler; ışıklı, çiçekli, kanepeli bahçeler...
    Gelinler gülleri severlerdi, gülleri okşarlardı sabahları,
    Bahçede koklarlardı şebboyları...
    Dost insanlar vardı, dost elli komşular,
    Dostça gülen, dostça bakan gözler vardı her yerde,
    Ağaçların altında otururlardı akşamları,
    Eski plaklar çalınır, dans ederdi bazıları...
    Narin kızlar çay taşırlardı.
    Gözlerde gülücükler, ağızda güller vardı.
    O zamanlar her yer bahardı, mutluluklar vardı.

    IV.
    Yıl, bin dokuz yüz elli sekiz;
    Bir ev vardı bahçe içinde, mutluluk kozasına bürünmüş,
    O zaman mutluluklar çiçek kokardı.
    Neş’eli, munis bir ana vardı, şarkılar söylerdi her zaman,
    Etrafında sevimli çocuklar vardı.
    Bahçede bir sürüydü ağaçlar,
    O zamanlar yemyeşildi yamaçlar,
    Köpekler bile mutlu havlarlardı.
    Radyodan en güzel şarkılar kalbe dolardı.
    Hoşsohbetti dostlar, güler yüzlü, can, içten bakışlar vardı.
    Anneye can yoldaşıydı kızlar,
    Becerikli, temiz elleriyle kahve yaparlardı.
    Pencerelerde her dem gün ışığı, beyaz işli perdeler vardı.
    Camları süslerdi sardunyalar, begonyalar,
    Kediler bahçede güneşte yatarlardı.
    Onları okşayan dedeler vardı.
    Yazlık sinemalar vardı, bütün aile rahatça gidilip oturulur,
    Neş’esi, coşkusu ruhu sarardı.
    Afişler vardı kocaman,
    Sevimli dostlar gibi bakan, sevdiğimiz artistler vardı.
    Ne çok komşumuz vardı,
    Hepsi de annem gibi yakın,
    Babam gibi güvenilir insanlardı...
    4 Şubat 2001 – İst.

    Hâlenur Kor

    Cevap Yaz
  • Yavuz Girgin
    Yavuz Girgin 14.11.2013 - 15:40

    sokakları nasıl yürümeli dedim kendime
    sokakları başka başkaca nasıl yürümeli
    doğal akşam, doğal sabah, arası doğal
    yalnızlık, olmalı dedim herkes gibi kalabalık
    kaçtığı şeylerden böyle kaçılamayacağını
    hatırlatan, bir şeyler olmalı dedim yükseklerden
    insan gökyüzüne arada bir neden bakar ?
    boşluğu kocaman kocaman doldurup gözüne
    küçük bir nefes neden çeker ta şurasına sessizce
    orası hep acır ki ağlayamamak kalabalıkta ne fena

    dedim ve gittim

    Cevap Yaz
  • Seher Güral Ercan
    Seher Güral Ercan 22.12.2008 - 14:23

    Kaleminizden harika bir şiir okudum...teşekkürler...kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin 29.04.2008 - 00:32

    Çok nefis bir şiirini daha okumaktan büyük zevk aldım.
    Yürekten kutluyorum. Benden'10' puan.
    Saygılarımla.
    Fikret Şahin

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta