(yazılarım) Bir Sitem, Bir Tesbit Ve Bir ...

Yüce Türk milletinin gizli kalmış andı bu olsa gerek!
"Türküm, doğruyum, çalışkanım, gelişime ve değişime karşıyım.
İlkem; İleri gidenleri kıskanmak, iktidar olanları zayıflatıp yıkmak ve tekrar düzeltmek için debelenip durmaktır."
Varlığım, yinede "Türk varlığına armağan olsun"
Yeterki, "vatan sağolsun"
Türk varlığı ve Türk medeniyeti tarihe tanıklık etmiş hâlâ yasayan en eski medeniyettir.
O yüzden medeniyetler atlasındaki yerini tam olarak anlamak ve anlatabilmek çok güçtür. Bu gün bu medeniyetin anlaşılmasına tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Tarihe tanıklık etmiş olan Türk devletleri emsallerinden çok yüksek seciyeli devlet adamları, ilim adamları, komutanlar ve kahramanları çıkarmış ve tarihin derinliklerinde birer medeniyet şahitleri olarak yerlerini almışlardır. Bu gün verdiğimiz mücadeleler, çektiğimiz sıkıntılar kendi öz benliğimizden uzaklaşmaktan olduğunu binlerce yıl önce bilge Kağan bize söylemiştir. Bu gün şekillenen dünya son bin yıldaki mücadeleler ile şekillenmiş ve bu medeniyetler haritasında en büyük çatışmalar bizim etrafımızda meydana gelmiştir. Meşakkatli ve bir o kadar zor olan bu dönemler; türlü engeller, tuzaklar ve İhanetlerle doludur. Bu yolda birlikte giderken, sonradan düşman olmuş bir çok yol arkadaşlarımız vardır. Bu yolda binlerce şehitlerimiz, esarete düşmüş, akıl almaz işkencelere maruz bırakılan, zindanlara atılıp cesetleri çürüyen isimsiz kahramanlarımız vardır.
Bu milletin geçmişinde; inancına, tarihine, atasına, aslına ihanet etmiş, ülkesinden sürülmüş, dışlanmış, canını kurtarmak için kaçıp sinesine sığınmış insanların acılarını üstlenmişlik vardır.(Kürt, Arap, Ermeni, Yahudi,vs..)
Bu ülkenin üstlendiği misyon,yaşamış olduğu büyük medeniyetler; büyük olmayı, güçlü kalmayı bize mecbur kılıyor.
Demekki tarihimiz ve yaşadığımız coğrafya bize bu görevi veriyor.
İşte o yüzden bu ülkenin, içerden ve dışarıdan ablukaya alınmasının nedeni budur. Bunu her daim önlemeye çalışanlar ve çalışacaklar vardır ve olacaktır da.
Medeniyetler yolunda ilerlerken, karşımıza her gün farklı taktikler ve her gün geliştirilerek önümüze sunulan yeni komplolar ve kurgu dolu oyunlar çıkacaktır.
Bize kurulan tüm tuzakları, komploları ve engelleri aşarak, dikenli ve çok zor olan, bu uzun, meşakkatli medeniyetler yolunda ilerlemek zorundayız.
Bize bırakılan bu büyük esere, bu kutsal emanete sahip çıkmak ve bizden sonraki nesillere sağlıklı bir şekilde emanet etmek, hem dini ve hemde milli bir görevdir.
Bu yüzden geleceğimiz olan gençlerimizi; her türlü ilimde, bilimde sanayide gelişmiş teknoloji ile donanımlı olarak, aynı zamanda ahlaklı ve inançlı bir şekilde yetiştirmemiz gerekiyor.
Eğer büyük bir medeniyetin varisi iseniz, büyük devlet olacaksınız, varlığınızı sürdürmek kadar, geleceğinizi de kimlere emanet edeceğiniz çok önemlidir.
Atatürk’ün, Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmesinin şifrelerini de buralarda aramak ve bulmak mümkündür.
31.03.2017