* Bir Sır Var Aramızda, Eflatun

BİR SIR VAR ARAMIZDA, EFLATUN

Bir sır var aramızda sana dair,
bana dair.
Gecenin fecri sadık-ı gibiyim, arafta.
bir adım berisinde gözünün karası, göğümün akına
kimseye diyemeyeceğim kadar deruni,
ketum kelimelerim,
dilimi lal eden telaşlarım
ve kaldıramayacağım kadar ağır kendime, gönlümdeki Eflatun.

Yüküm, dallarıma asılmış kahır, gam
Kulağına karanfil iliştirilmiş baharı bekliyor hazanım
Atsam olmaz, tutsam olmaz kuruyan yaprak misali
Yılgınım,
Boynuna zamanın paslı zembereği asılmış, sağır duvarlardan yana.
Ve yorgunum, gecelerin iniltisini işitip durmaktan boyuna.
Bu yüzden yüreğim saat ayarlı bomba misali,
An sayıyor göğsümde, ritimli ritimsiz
Söylesem olmaz, söylemesem durmaz içimde öylece Eflatun!

Çaresizim,
kasırgalara dayadım ,
zemheriden sebep yanmış yanını sırtımın .
kimse bilmez halimden,
neden çiler durur,bülbülüm eflatun?
neden uzar böyle ahuzarım?
Bir tek rüzgar şahit can çekişlerime,
iç çekişlerime, ağlarken gülüşlerime
Bir tek rüzgar şahit yüreğime düşen yıldırımlara
tek o üflüyor kulağıma teselligah makamlarını dört mevsim
o biliyor içime düşen köz ne közü,
Ruhumu yakan ateş ne?
neden Eflatunun duman gözleri hem yakar hem söndürür beni?

Üfler durur,
Kanar dili, damağı , yaralarıma üflemekten rüzgarın.
Kulağı kurur saçına karanfil takmış eflatunu dinlemekten
Aklım başımda değil yine, gecelerde
Yine soluksuz kaldı göğsüm sağır odalarda
Silüetim desem benden daha cesur ve gözü kara
bedenim ilişiyor cama vakitli vakitsiz,
Pencereyi bir aralasam belirecek yüzümün şemaili
Ben usul usul silinip gidiyorum gecenin kalem ucundan
Atlas karanlığımı daha baskın gecelerde bilmiyorum,
eflatun sevdalar mı?
Yine bir fecrin eşiğindeyim
Gözlerinin akı ile karasının arafında
Yine duymadı sağır duvarlar sesimi
Rüzgarın dili kanamış yaralarıma üflemekten
Ortalık hınca hınç karanfil kokusu
Bir sır var aramızda sana dair, bana dair
Kendime dahi diyemediğim , rengi Eflatun
Tek şahidim rüzgar,
tek o üflüyor yaralarıma, teselligah makamlarını dört mevsim.
FATMA DOĞAN 06.05.2025/TURHAL