Yatırmalı masaya ve açmalı kaburgalarını boydan boya.
Kimde kalmış şairin aklı? Ve ilhamını sokakta gördüğü hangi yüzden, hangi uçuşan paltonun kulağından yakalamış, sorulmalı. Hangi cumbada gördüğü yüze methiyeler düzmüş, anlatmalı. Vapur düdüğü mü kaçmış kulağına, belki de oradan başlamalı...
Bir şiirin anatomisi yazılmalı ki; bilmeli okur, neden şiirlerden birine otopsi yapılmalı. Sonra ona sorulmalı; acaba onca şairin aklı neredeymiş ki mesela kuruyup dalından kopan bir yaprağa dahi, neden bir dünya anlam kondurmalı...
Bana sorarsan üstâd, sadece bir şiirin anatomisi yazılmalı.
Sadece içlerinden birini feda edip, tüm merak edilenleri kaçırıp kurtarmalı. Şiir dediğin, her daim efsun kokmalı...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta