"Özeleştiri"
Edebiyat sayfalarını göreseniz ne çok şiir yazan var sanırsınız oysa; durum hiç te öyle göründüğü gibi değil. "Şairler neden şiir yazmıyor? Adamlar yoksa dertlerini mi şiirsi anlatıyor? " soruları ile çıkalım yola. Adam ufaktan ufaktan yazıyordu hiç aklında yokken sanal alemde buldu kendini düşündü, taşındı "Edebi Kral Şairler Ülkesi",nde buldu kendini ve kendince okkalı bir şiir yazıverdi, Şiirden anlamayan vuvuzela kılıklı biri de o şiire bir de yorum kondurdu mu şiir yazdım diyen kendini şair sanan neden yazdığını dahi bilmediği bir yazıdan bir şey olup çıkıyor. Durum vahim. Edebiyatın dahi bir eko sistemi var, bu küresel iklimler gibi oldu. Edebiyat,tan anlayan ya da anladığını zanneden iki elin parmakları kadar az. Üstüne üstlük şiir, şiir yazmayanlar tarafından son derece ayalcıl. Bir şiirle vatanı kurtaran virtüel alemin şairleri gerçek hayatta birilerini satın alıp dolandırmaktan bahsetmiyor. Çürümüş bir ideoloji hakim. Matematiğin edebiyatla bağlantısını kurmayacak kadar yoksun. Hal böyle iken Türk Şiirine vurulan bu "hiçlik payesi" türk şiirini yücelten o eski şairlerimizin kemiklerini sızlatmaz mı? Öğretiler boşuna. Bir kaç güzel kelimeyi konuşabilen her her insan şiir yazabilir mantığı ne kadar doğru? Ben neden şiir yazdığımı düşünürken ve şiirler yazmanın benim gibi edebiyat eğitimi almamış insanların konusu olmadığı kanısına ramak kala edebiyat sayfalarına bilmeden kayıt ettiğim bir şiirimdeki yorumlar beni yedi kat göge çıkarttı! Doğrusunu isterseniz ben kendimi şair sandım üç beş klişe yorumları görünce oysa; benim tarafımdan şiir yazmanın öyle basit bir olgu olmadığı anlaşılmışken bu düşüncelerimi asla sorgulayıp bilen olmadı. Yüksel teknolojinin getirdiği nimetlerle herkes yazar, şair, editör oldu.
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,