bir gök gürlüyor
ardından bir yağmur boşanıyor
ansızın güneş açıyor
güneşle yağmur çekişip duruyor
yaramaz çocuklar gibi
*bahar budur * diyesim geliyor
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Tebrik ediyorum bu his dolu şiirinizi
Yeniden bu güzel şiirin gölgesinde bir nebze nefeslenmek çok güzeldi...
Kaleminize, yüreğinize bin Selam olsun efendim...
Selam ve Saygılarımla...
"Kendi sesimi duyar gibi oluyorum....."
Gerçek bu değil mi? Kendi benliğimizdeki sesi sadece kendimizin duyabilmesi... Gerçek bu değil mi, doğanın içinde algıladığımız duyumların bize insan olduğumuzu, duygularımızın doğa tarafından yaratıldığını, insanın doğayla bütünleşebildiği ölçüde yaşamın anlam ve değer kazandığını düşünmek... Yaşamak acıyı tatlıyı bir arada; sevmek sevebildiğimiz kadar... Derinliklere ulaşmak şiirlerde, sonsuzlara kanat açmak çırpınışların can çektiği her yerde her zaman ve son. Bir varmış bir yokmuş... Başarılar... başarılar... başarılar...++
Bir sanat sezonunun bitmesini hatırlatır kabirtaşları. Gülü aldım dalından değil, yârin bağından. İnsanı insanda hep el alıp gidiyor. Yüreğinize Sağlık
bu güzel şiirinizi kutluyorum saygılar
Değerli arkadaşlarım , şiir dostlarım sayfamdaki göz izinize, yürek sesinize çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız diyerek sizleri selamlıyorum. Güzel günler diliyorum.
Şiirimi gruplara taşıma inceliğini gösteren İbrahim Kavas Kardeşime de ayrıca teşekkür ediyorum. Emeklerine, yüreğine sağlık diyerek..
Saygılarımla...
Değerli arkadaşlarım , şiir dostlarım sayfamdaki göz izinize, yürek sesinize çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız diyerek sizleri selamlıyorum. Güzel günler diliyorum.
Şiirimi gruplara taşıma inceliğini gösteren İbrahim Kavas Kardeşime de ayrıca teşekkür ediyorum. Emeklerine, yüreğine sağlık diyerek..
Saygılarımla...
Yağmurun Sesi
Nedense her yağmur yağdığında “Yağmurun Sesine Bak” ve “Yağdır Mevla’m Su” şarkıları aklıma gelir.
Ne güzeldi o günler!..
Şarkılarla ruhumuzu beslediğimiz, gönül topraklarımızı kabarttığımız, bahar güneşlerinin sıcaklığıyla kendimize geldiğimiz o günler…
Yeniden can bulan tabiatın ruhunu yakalarcasına hayat bulmak, canlanmak ve yeniden yeniden yaşamanın tadına varmak…
O günleri, büyük bir heyecanla, büyük bir hazla ve hatta büyük bir özlemle bekler; kendimi, ruhumu, adeta kalbimi yenilemenin mutluluğunu yaşardım.
Ne yazık ki, şimdilerde hep savaşın, ihanetin, çıkarcılığın, hırsların, bitmez tükenmez arzuların kurbanı oluyor, baharın güzellikleri de, enfes kokuları da…
Gül kokusu yerine kan kokusu, iğde kokusu yerine barut kokusu, ıhlamur kokusu yerine yanık ve kül kokusu kuşatmış saba rüzgârlarını.
Güneş, aydınlık yüzünü gösteremez olmuş, peçelere bürünmüş mahcubiyetinden.
Kara bulutlar güzel gönüllerin, temiz ruhların kara çarşafı olmuş adeta.
Biliriz ki, her yağmur damlası yeni bir tohumun çatlama vesilesi, yeni bir filizin habercisi olabilir.
Yeter ki, kendi gözyaşlarımızı yağmura dönüştürmeden hep ümitvar olabilelim.
Hayatı yeniden sevebilmek için aşka davet eden yağmurun sesini hissedebilelim.
Yeter ki, kalplerde kuruyan sevgi tohumlarının yeşermesini gönülden dileyerek ‘Yağdır Mevlam Su’ edasını, sedasını bütün içtenliğimizle dile getirebilelim.
Nerede, böylesi güzel şarkılarımız?
Nerede, gönüllere neşe ve huzur veren aşk filmlerimiz?
Nerede, şen şakrak veya gerçekten etkili konusu olan tiyatro oyunlarımız?
Otuz yıllardır, kırk yıllardır savaş, ölüm, katliam… Çocuk feryatları, ‘aman’ dilenen insanlar…
Güzel gözle bakıp, güzellikleri de görmek var.
Güzel şeyler dinleyip, güzel sözler söylemek de var.
Hayata umutla baktıkça her şey dünden daha güzel olacak.
Yağmur sesinin ritmi, gönül sesimizin ritmiyle buluşup refah dolu, huzur dolu günlerin müjdesi olacak.
İç sesimizin güzelliği, hayatın güzel sesi olsun dileğiyle sevgi ve saygılar sunuyorum.
Hikmet Çiftçi
28 Mayıs 2017
Olanca berraklığı ve doğallığıyla çok çok güzel bir şiirdi...
Anlar oluyor ki haz duyduğumuz kokulardan, bir anlık sevgi ve sevinçlerden bile artık o eski hazzı alamaz duyamaz olduk...
Yaşamın ruhunun çekildiğini hayatın her evresinde her yerinde görmek mümkün... Doğada, şehirde büyük metrepollerde bile yaşam can çekişiyor... İnsanlar karamsar, yarın korku ve ürküsü ruhları esir almış...
Sevgi kainatın temel taşıdır ve insanlık bu taşı kaybetti... Evet yutkunuyoruz bazen, bahardandır diyoruz ama galiba bu müzmin bir hastalığın ayak sesleri, öyle bahar nezlesi gibi geçici değil...
Çok güzel ve bir o kadar akıcı ve anlamlıydı şiiriniz... Kutluyorum Hümeyra Hanım...
Saygıyla...
En doğal güzellikleri bile doya doya, içimize sindire sindire yaşayamaz olduk. Biz mi çok sorumluluk sahibi olduk, zaman mı çok kötüleşti bilmiyorum.
Bir yandan şehit haberleri, bir yandan savaş mağdurları, bir yandan duyduğumuz bunca iç karartıcı haberler, neredeyse yaşam sevincimizi de alıp gittiler bizden. Sevinmeye, gülümsemeye korkar olduk.
Şiir işte bu ikilemi, iç dünyamızda yaşananları etkili bir dille seriyor gözümüzün önüne. Kutlarım Hümeyra Hanım. Selam ve sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta