İnsanoğlunun en çok başvurduğu şeylerden birisi de boş işlerle uğraşmasıdır. Olur, olmaz yerde ve zamanda, olur olmaz konuşmak neredeyse sıradan olaylar oldu günümüzde.
Derler ya “İnsanın yapacak doğru dürüst bir işi olmayınca diline vururmuş”. Özellikle de sanal âlemde bedava laf üretmek daha kolay olduğundan doğru dürüst konuşmayı bile beceremeyenlerin, insanların başına filozof (!) kesilmeleri ise bu kısa yazının konusu değildir. Konumuz bildiğini doğru dürüst anlatmakla sınırlıdır.
Bu dünyanın hay huyu içinde yeri ve zamanını iyi belirlemek koşuluyla kişinin, başkalarına söyleyeceği bir sözünün olması güzeldir. Güzeldir de, söyleyeceği sözün ifade etmiş olduğu şeyi kendi hayatına mal etmemişse zaten hiç söylememelidir. Çünkü sözler hareketlerle desteklenmiyorsa hiçbir kıymet ihtiva etmezler.
Öte yandan insan lafı evirip çevirmeden dosdoğru söylemelidir. Bir de tabi muhatabının yüzüne bakarak konuşmalıdır. Lafı dolandırmak demek kişinin kendisine güvensizliğini gösterir. Bu sebepten muhatabı için bu durum çok önemli bir koz olabilir ve bir gün hiç ummadığı bir zamanda bu koz kendisine çekilebilir.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta