bir şey geçiyor içimden, bir türkü
rüzgara tutunmuş bir kuru yaprak.
bir şey geçiyor içimden sandım o,
gece gibi bir şey; sessizce, siyah...
sarı bir ekin tarlası güneş altında,
sonra damla damla düşen yağmur,
hasrete yontulan kalem ucu gibi
bir şey geçiyor içimden; uzun bir yol,
şafakta doğan ufka damlayan bir güneş,
bir çığlık, serçe yavrularında büyüyen
içindem geçiyor yanlnızlık gibi bir şey...
ateşe düşürülen bir gül gibi alev kımızısı.
martılar dönüyor başımın üstünde.
bir koku geliyor kömür dumanından,
sanıyorum ölümün kokusudur bu.
yüreğimde sızlıyor şarkıya teslim bir aşk,
dağa yazılan yazgı gibi büyüyor acım,
bir derviş geçiyor tozlu yoldan
ben biliyorum bir diyara düşen hasreti
bir şey geçiyor içimden, bir sel ansızın
geçiyor bir şey içimden ağlıyorum,
sıcağı gözyaşımın yakıyor güneşi, geceyi,
bulutlar kaçıyor, çıplak bir gökyüzü kalıyor,
kağnı tekerliğinin gıcırtısı, bir guguk kuşu,
lale olmayı bekleyen bir gelincik,
boz teperinde bu bozkırın kar gibi sade...
ben biliyorum gece mum gibi erimeyi,
bir şey geçiyor içimden bir kırlangıç
geçiyor içimden sevgili gibi bir şey...
Kayıt Tarihi : 27.8.2004 11:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hasan Safa Çile](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/08/27/bir-sey-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!