Bir şey var sana anlatmak istediğim,
Bir şey var, anlatmak istediğim ama söylemek istemediğim,
Kirlenmiş harfler, kirlenmiş parmaklarla yazılamayacak,
Yalana alışmış dudaklardan çıkamayacak,
Duymayı bilmeyen kulaklarda aşağılanamayacak bir şey.
Dile getirmek mi? Dilimi koparır, gömerim ki lekelenmesin,
Heceleri, harfleri, sesleri toplar, Nemrut'un ateşine atarım,
Atarım ya, atarım... ama gönül bu, hasretindedir her daim,
Gün ışırken bülbüllerin ötüşünden duyar,
Uçan bir martı süzülürken havaya harf harf onu yazar,
Yeni doğmuş bir ceylanın gözlerinde ışıldar,
Arı, peteğine nakış nakış onu işler,
Görünmek içinse göz değil gönül ister.
Göz asla değemez ona, ama o, önce göze değer,
Gönül ise evidir onun, gelir yerleşir en gözde yerine,
Sonra yerleştirir incileri de gözde yerine,
Hayatı sunar can'dan bir şişede,
Zevkle sunarsın içsin diye hepsini tek bir nefeste.
Ah, eğer emin değilsen gönlünden,
Dayanamam diyorsan, kalbim ateşte, bedenim ayazda yaşamaya,
Durma, ardına bile bakma, kaç,
Kaç ki, sadece yanamadığın için yanasın.
Fatih AbayKayıt Tarihi : 31.7.2013 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!