Kadim kitapların sayfaları arasına gizlenmiş,
Cefa bulutlarımı darmadağın eder gülüşün.
O gülüş ki yıkar geçer sıkıntılarımın bendini,
Raks eder neşenin ulu ağacının dibinde.
Güneşte parlayan şebnem gibi dişlerin
Arka çıkar gülüşünün zarafetine
Kıpır kıpır olur bakınca kalbim
Kâh zarafetten kâh neşeden...
Hazzın doruğunda teneffüs ederken kokunu
Yorulur,yorulurum..
Bitâp düşmüş yüreğime bir yastık koyar gülüşün
Uyur,uyurum..
Tanrıların maşasıyla kıvrılmış saçların uyandırır beni
Güzel bir meltemle dalgalanır
Ruhumun uçsuz bucaksız enginlerinde.
Parmaklık oluverir saçların
hapseder garazımı,kinimi.
Her teli adeta bir kargı
delip geçer umutsuzluğumu.
Ah her kıvrımına yüreğimi bıraktığım saçların;
Alarak gülüşünün taşkınlığını arkasına
Uçursun bizi kimselerin ilişemeyeceği göklere.
Kayıt Tarihi : 18.6.2020 02:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!