[renk=yesilton][ortala]Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Yeni terlemişti bıyıkları
Bir sevdiğim vardı
Hey gidi be hey
Ne güzel günlerdi!
Kim getirecek şimdi
Giden yılları geri
Bir toplantıda tanışmıştık
Yanıma geldi
Adımı sordu:
—Söyledim…
Elim ayağım yaprak gibi
Dilim damağım kurudu
Çekinerek sordum:
— Seninki?
Söyledi…
Daha dün gibi içimdeki korku hala
Hiç tanıdığım kimse yoktu bu isimden
Ya unutursam!
Unutur muyum acaba? Derken
Unuttum gitti
Bir daha sordum, duymamış gibi
Tekrarladı
Bir ozanın adıydı, adı
Aklıma geldi o anda
O gün bu gün hep aklımda
Hiç çıkmadı…
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
Ne çok sevmiştim onu
Kara sevda dedikleri bu olmalı
Gün oldu
Kanat oldu kollarıma
Boğazı uçtum da geçtim
Gün oldu
Bıçak oldu damarıma
Tuz biber ekti yarama
Onda öğrendim sevmeyi
Onda terk edilmeyi
Hiçbir şey söndüremedi içimdeki ateşi
Yıllar geçti aradan
Beşiktaş’ta bir gün
Benim karnım burnumda
İner inmez bir otobüsten
Arkamdan sarılıverdi biri boynuma
Döndüm baktım
O
Yıllarca aradım, dedi, seni
Nerelerdeydin?
Yıllarca bekledim, dedim, seni
Nerelerdeydin?
Yer yarılsaydı da girseydik içine
Toz toprak duman olsaydık da
Göçüverseydik gökyüzüne
Beşiktaş yıkıldı başımıza
Taş, taş
Beşiktaş yağdı başımıza
Yavaş, yavaş
Sen, evlendin mi? Dedi
Bakınca karnıma
Ne çok yol almışız ikimiz de
Kesişmeyen ayrı yönlerde
Son sarılışımdı ona
Veda ederken
Yol ortasında
Tesadüfen karşılaştık bir gün yine
On yıl sonra
Yan yana iki otobüste
Yan yana iki cam kenarında
Trafiği tıkanmış Boğaz Köprüsünde
Arabalar durdu
Dünya durdu
Ben durdum
Zaman durdu gözlerimizde
Ya sonra!
Trafik açıldı
Gitti
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Asırlar, asırlar önceydi…
Aklıma düştü bir gece yarısı
Bir şarkının nakaratında
Nerdeydi, nasıldı, ne yapardı
İnternet icat olmuştu ya şimdi
Hay başıma taşlar düşesi
Yıldırımlar yağası
Her şey elimizin altında ya
Nasıl oldu da hiç gelmedi
Bu güne kadar aklıma!
Belki bir resmini bulurum umuduyla
Belki de bir iki haberini
Adını yazdım, arattım
Bir sayfa açıldı
Sevindim
Buldum, dedim, sevinçle
Sayfaya baktım
Siyah, kocaman harflerle başlayan
Upuzun bir isim listeydi
Okuyamadım heyecandan
Derin bir nefesten sonra
O siyah kocaman harflerle yazılan
O yazıyı okudum
‘Yitirdiğimiz Üyeler’
Yazıyordu!
Dondum kaldım!
Gerisini okuyamadım!
Bilmem kaç kere
Açtım, kapattım bilgisayarı
Hep ayni yazı çıktı
Hep ayni liste
‘’ Yitirdiğimiz üyeler’’
Yazıyordu…
Şok dedikleri bu olmalıydı
Sararmış bir film şeridi
İki saniyede gelip geçti gözlerimden
Bittim!
Listenin sonunda onun adını okuyunca
Ölümlerden ölüm beğendim
Ölüm beni beğenmedi…
Kızıl bir demir düşer gibi buza
Yarıldı beden baştanbaşa
Bir nefes uçup gitti içimden
Tutamadım
Bir nefes ki ateş topu
Yandım, kavruldum
Bir nefes ki
Yaşamla bağımı kopardı
Dağıldım, kaldım
Anlatılır gibi değil
Bu kadar mı acımasız olur hayat?
Keşke hiç okumasaydım o sayfayı
Keşke
Yaşıyordur, umudu hep olsaydı içimde
Göremesem de
Ne köy oldum ne kasaba
Boş vermişliğim bundandır hayata
020310 20.05.2012
_______________________________________________________
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Yeni terlemişti kirpikleri
Bir sevdiğim vardı
Hey be hey
Kim getirecek şimdi
Giden yılları geri
Bir toplantıda tanışmıştık
Yanıma geldi
Adımı sordu
Söyledim
Sordum, söyledi
Daha dün gibi içimdeki tasa
Hiç kimse yoktu bu isimden etrafımda
Unutur muydum acaba?
Bir ozanın adını takmışlardı ona oysa
Aklıma geldi o anda
O gün bu gün hep aklımda
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
Ne çok sevmiştim
Gün oldu
Kanat taktı kollarıma
Boğazı uçtum
Gün oldu
Bıçak oldu
Kırıldı kanatlarım
Onda öğrendim sevmeyi
Onda terkedilmeyi
Hiçbir şey söndüremedi içimdeki ateşi
Tesadüfen karşılaştık bir gün yolda
Yıllar sonra
Yan yana iki otobüste
Yan yana iki cam kenarında
Trafiği tıkanmış Boğaz Köprüsünde
Arabalar durdu
Dünya durdu
Ben durdum
Zaman durdu gözlerimizde
Ya sonra!
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Çok sonra, Beşiktaş’ta bir gün
Çıkıverdi karşıma
Sarılıverdi boynuma
Yıllarca aradım, dedi, seni
Nerelerdeydin?
Yıllarca bekledim, dedim, seni
Nerelerdeydin?
Yer yarılsaydı da girseydik içine
Beşiktaş yıkıldı başımıza
Taş taş
Beşiktaş yağdı başımıza
Yavaş yavaş
Ne çok yol almışız ikimiz de
Dönemezdik geriye
Son sarılışımdı ona
Veda ederken
Yol ortasında
Sen hep vardın bende
Hep en sevdiğim yanlarındı bende kalan
Ellerindi
Sesindi
Gözlerindi
Yıllarca ölüm ilanlarını okudum gazetelerin
Adını göremeyince
Çocuklar gibiydim.
Aklıma düştün yine bir gece
Nerdesin, nasılsın, ne yaparsın
Adını yazdım internete, seni arattım
Bir haberin çıkar belki diye
Bir sayfa açıldı
‘Yitirdiğimiz Üyeler’ yazıyordu
Sayfanın en başında
Dondum kaldım!
Bilmem kaç kere kapattım açtım sayfayı okumadan
Şok dedikleri bu olmalı
Sararmış bir film şeridi
İki saniyede gelip geçti gözlerimden
Kapattım açtım sayfayı tekrar
Kapattım açtım
Kapattım açtım bilmiyorum kaç kere
Hep ayni yazı
Hep ayni kara yazı açıldı
Ben bittim
Ben bittim
Elim kolum kesildi
Dilim budandı
Benim sulandı
Uzayıp giden tren yolları gibi liste
Son durakta adın yazılıydı
Son satırda soyadın
Son
Film bitti!
Kızıl bir demir düşer gibi buza
Yarıldı beden baştan başa
Bir nefes uçup gitti içimden
Bir nefes ki ateş gibi
Bir neffes ki yaşam bağı
Sevincim, hüznüm, özlemlerim
İsimsiz öznem ilhamlardaki
Buharlaşıp gitti!
Bu ne büyük bir boşluk
Bu ne büyük bir sus
Bu ne biçim bir acı süzülen yanağıma
Bir sevdiğim vardı yirmili yaşlarda
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Belimi kırdı gitti…
Nurten Altınok
020310
Kayıt Tarihi : 2.3.2010 20:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İncecikti, fidan gibi
Dokunsan kırılacaktı belki
Bir sevdiğim vardı
Yirmili yaşlarda
Belimi kırdı gitti…
Kaleminiz daim olsun duygu seli dizeler. Kutlarım.
Kader, Alınyazısı denilen, kim ne derse desin;
işte bu diyorum...
Selâmlarımla
A. Refik Tavşanlı
TÜM YORUMLAR (4)