Bir ses duyuldu,
kulakları sağırlaştıran,
Urfa Suruç'dan,
bir canlı bombayla parçalanan
Otuzbir candan.
O ses , vedaların,
gözyaşlarının
tren istasyonunda,
yüzlerce yaşama mendil salladı.
Ellerin aşka tutuştuğu
Güvenpark,
kopardı kenetlenen bilekleri.
çocuk,genç,yaşlı, demeden
onlarca insanımın kanı olup aktı.
arşı aştı ağıdım,
gökyüzüyle kucaklaştı sesler
kaybolmamak üzere evrenden,
bir ayağı türkülere,
bir eli destanlara ulaştı.
Silahların sustuğu zamana
araç dolusu ölüm,
oluk oluk döktü,
parça parça saçtı yollara
İnsanlarımın sessizliğini.
Akşam buluşması önlerinde
dereler oldu,
baraja dökülen ırmaklarca takıldı.
asılı kaldı yüzümüzdeki gülümseme.
Kimine ışit, kimine pkk dediler,
hortumlarla temizlediler
"yerleri benden, senden."
İstanbul'da:
Reyna, Beşiktaş,İstiklâl,
ve onlarca yer, onlarca can,
araç, otobüs kundaklamaları;
Kayseri'de havacıların,
Kan Kınası pazarı.
Karlarda açan kızıl güller ,
Beyazı bayrağa boyadılar.
Bayrağa donandı yer gök,
Bayrağa büründü tabutlar,
her şehidimde,
Bayrak tazeledi rengini
Ayağa fırladı yeniden vatan,
Topraklarım yeniden Türk,
Ülküm, ilkem ,ülkem
meşale oldu ellerimizde,
Gençliğim emrinde Atatürk'ün.
Yaralandıkça doğrulduk,
kalktık yerden,
Öldükçe dirildik yeniden,
Mustafa Kemal'in askeri olduk.
Bileylendik,
Yorulmaz bileklerde kılıç,
namluya sürülmüş kurşun olduk.
İşte meydan, işte savaş,
" Yurtta sulh, cihanda sulh" derken,
Hazırız kavganın her türlüsüne.
Anlamazsanız başka dilden,
Bilin kararımızı:
Yok olmadan son Türk,
Bu vatanı bırakmayız
bedeli dışında kimseye.
Savaşı bırakmayacağız asla!
Ödemeyi göze alan
buyursun istediği kavgaya!
Kayıt Tarihi : 3.4.2017 18:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!