Bir Şehrin Kırık Dökük Anlatıları

Enver Akçiçek
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Şehrin Kırık Dökük Anlatıları

Güneş dost bilinirmiş memleketimde.
Anlatır,
Sakalları ölümü korkuyla bekleyen ihtiyarlar…
Güneşi görmeyen göze kem bakılırmış…
Güneşin batışına ilk ağıdı kimsesizler yakarmış…

Kalenin etrafına karanlık dağıtılınca,
En fazla payı geniş avlulu evler alırmış…
Buz gibi yorgan çekilince,
Bıyıkları tütünden sararmış haşin yüzlere
Sabahı etmek epeyi zor gelirmiş…

En geç uyanan ezan sesiymiş bu kentte.
Mahmur gözler,
Karacadağ akan musluklarda terbiye edilirmiş
Ve öyle çıkılırmış insan içine seher vakti…

İlk iş yere düşen ekmek parçalarını kaldırmaktır,
Bunu herkes vazife bilirmiş…
Kutsalı yeniden tanımlamak kimin haddine düşmüş,
Öyle gelmiş öyle gidiyormuş…
Buydu bana anlatılan, biraz eksik biraz kopuk.

Belki de en çok kadınları efsanedir bu şehrin,
Lacivert çarşafları bir deri telakki eden…
En çok onlardır bu şehrin mayasına katan yüreklerini…
Bu yüzden en çok onların adını haykırır çocuklar
Ve yaşlılar ve kocalar ve oğullar…
Onlardır, her şehir gibi
Bu şehri de yücelten ve alçaltan.
Onları hangi şehir silebilir belleğinden…

Bu şehrin sokakları macera doludur.
Bunu en çok çocuklar bilir kuşkusuz.
Çocuklar, yani bütün bir şehir,
Kadınıyla erkeğiyle…
Maceranın geçtiği tek mekan sokak aralarıdır.
Kavgayı dostluktan ayırmaz bu şehrin evladı.
Kavgayla öğrenir taşın sertliğini,
Kanın sıcaklığını,
Ve dostun uzanan elini…

Enver Akçiçek
Kayıt Tarihi : 27.11.2009 22:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Enver Akçiçek