Yıllar geçti…
Gözlerim hâlâ aynı yere döner durur,
Bir türkü gibi içimde gezinir Sivas’ın sokakları.
Yukarı Tekke’nin sessizliği çöker aklıma,
Bir Fatiha gibi, bir selâm gibi,
Her hatırladığımda kalbim ürperir hafifçe.
İstasyon Caddesi’nden geçen trenlerin sesi gelir hâlâ,
Raylarda kayıp giden çocukluğumun adımları gibidir…
Bir düdük öter,
Ben koşarım yıllar öncesine,
Cebimde simit kırıntısı, gözümde merak,
Kalbimde annemin “dikkat et oğlum” diye titreyen sesi.
Merakum’un rüzgârı eser içimde hâlâ,
Tozlu yollarına basarken çıkan o ses…
Bir ömrün başlangıcı sanki.
Mahalle arasındaki top sesleri,
Akşam ezanına inat süren kahkahalar,
Ve bir tek sen yaşarsın öyle bir yeri yeniden,
Ne kadar anlatırsan anlat…
Dinleyeni çocukluğunun olmadığı yerden anlayamaz seni.
Gardaşlar Tepesi…
Ah o tepenin güneşi başka doğardı, başka batardı.
Omuz omuza çıkardık o yokuşları,
Sanki bütün Sivas ayaklarımızın altında birleşirdi.
En yakın arkadaşlığın, en temiz dostluğun
Bir avuç toprak, bir tutam rüzgârla yoğrulduğu yerdi orası.
Kardeşlik demekti…
Hem toprağın adı, hem gönlün hali.
Kale’nin taşlarında yürürken
Asırlık bir sükûnet dokunurdu avuçlarıma.
Her taşında bir hikâye,
Her gölgesinde bir zaman saklıydı.
Ben büyürdüm, Kale susardı…
Ben susardım, Kale konuşurdu içimden.
Şehrin hafızasıydı o,
Benimse en derindeki yalnızlığıma denk düşen bir sırdaş.
Sıcak Çermik’in buğusu gelir burnuma zaman zaman,
Şifalı bir nefes gibi…
Yorgun bedenlere umut veren o su,
Bizim için sadece sıcak değil, içten bir hatıraydı.
Ailece gidilen günlerin huzuru,
Yol boyunca uzanan sessiz dağların vakarı…
Ne kadar uzağa gitsen de
Sivas’ın suyu insanın içine işler bir kere.
Şimdi nereye gidersem gideyim,
Hangi şehrin ışıkları gözlerimi kamaştırırsa kamaştırsın,
Bir yanım hep Sivas’ta kalır.
Yukarı Tekke’nin duasında,
İstasyon Caddesi’nin tren sesinde,
Merakum’un tozunda,
Gardaşlar Tepesi’nin dostluğunda,
Kale’nin taşında,
Sıcak Çermik’in buğusunda…
Ben büyüdüm, yıllar değişti, yollar ayrıldı…
Ama Sivas içimde aynı kaldı:
Bir memleket değil sadece,
Kalbimin hiç eskimeyen çocukluk fotoğrafı.
Sabit Süreyya Sirer
Kayıt Tarihi : 12.12.2025 17:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!