BİR ŞEHİR GÖRDÜM
Bu şehir tarih kokuyor, medeniyet kokuyor
Ve bu şehir bana bir şeyler anlatıyor.
Emirsultan’a vardım bir sabah.
Güvercinlerin duasını dinledim
Cami avlularında,
Şadırvan başlarında.
Tebessümün güzelliğini gördüm
İhtiyar yüzünde.
Tarihi çeşmeden su içerken
‘’Elhamdülillah’’derken.
Ölülerin gölgesinde yürüdüm,
Ulu çınarlar altındaki
Mezar taşlarını okuyarak.
Yeşil Türbe’ yi seyrettim.
Eskimiş yeşil cübbesi omzunda.
Her çini bana bir şeyler anlattı.
Çelebileri, Yıldırımları
Şimdi daha iyi anladım.
Beyitler okudum gönül erlerinden:
Türbe kapılarında,
Çeşme kitabelerinde.
Ulu Cami’ye uğradım bir öğle vakti:
Her sütun sanki Somuncu Baba’ydı.
Burada anladım mâbetlerin ulviyetini,
Cemaatin yüzünün aydınlığını,
Ön saflarda namaz kılmanın
Gururunu yaşadım.
Burada duydum aşınmış eşiklerin sesini.
Oymak oymak nakışlarda gördüm,
Taşların ağaçlardan farksız olduğunu.
Deprem gazileri minarelere baktım,
Çatlamışlar, yıkılmışlar,
Ama eğilmemiş başları.
Tophane sırtlarında yürüdüm.
Altı asırlık bir devletin,
Baş mimarını gördüm.
Dudaklarımdan döküldü,
Fatihalar dualar.
Kayıt Tarihi : 11.1.2008 22:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!