/sen saçlarını düşürdükçe bakışlarına
ben iflah olmaz düşler kuruyordum
biri bir rüya görse
uykusuna girip hep seni soruyordum/
saçlarına rüzgar dokunsa
doğuda bir adamın yüreğine nazarın değiyordu
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
...ülkemin yalnız ve yorgun yanına armağan olsun...! bizi anlatmış; esmer bir coğrafya insanlar ifşa edilmiş...
yüreğine sağlık üstad...
sana Li Po getirdim, şiirine bir uzaklık belki.
sis bastırmış iyice, sular yükselmiş
yolu yok haber salmanın, mektup iletmenin
sadece ay bulutlar ötesinde, mavi gökte
parlıyor üzerlerinde uzak sevgililerin.
bütün gün aklımda bu, neye baksam
yürek dayanamıyor.
açılması güç bir kilit gibi çatık kaşlarım
her gece, gölgesi gelir diye düşümde
yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın.
Lİ PO
sonra baktım ki her şiir bir parça uzaklığa, bir parça ufalanmaya, bir parça daha yalnızlaşmaya yarıyor....çekmeli elimizi.
kokusuyla sarhos olduğumuz, güzelliğiyle kör olduğumuz, tutkularıyla esir olduğumuz kentlerin sevgilileri vardır
kenti mi sevmişizdir, güzelliğiyle mest eden sevgiliyi mi, yoksa kenti onunla mı sevmişizdir? cebimizde bilinmezlikler
uzun otobüs yolculukları molalarında tereddütler
biriktirip varmışızdır sevgilinin koynuna
ayrılıklar bulunca birliktelikleri
sahiplenişimizden olsa gerek saçlarına rügar bile değse nazarı değmiştir yüreklerimize..
ve zaman bize cırılcıplak bir ayrılık sunduğunda
öteki olduğumuza monarozayla kanaat getirmişizdir
sonra yatak dolusu sarhoşluklar karanlığında 'Ama sana korkusuzdum, sana ateş, sana kül, sana bela.. sana korkusuzluğumla ben o korkuyu yendim ve o kente yeniden konuk geldim' sanki Yılmaz Odabaşı yanında okuyadurmustur o dizeleri.. alışkanlık halıne gitrdiğin aynı firma aynı saatte cıkmıssındır sınırlarına yaklastıkça şehrin hissedilir bir hüsran ve milyonda bir kaşılaşma ihtımalının yarattığı heycan.. gecesini beklersin,, bir meyhane cevresinde aç çocukların cesetleri küçük oruspular titreşir ve cebindeki son parana ilişir elin üzerinde bir şairden hediye bir cümle vardır 'Artık saçlarına gömülmüş yasak türküdür bu kent' biletidir gitmenin...( şiirin bana anımsatıklarını paylaştım bir kaç şiarden çalma cumlelerle tesekkürler özhan abi..)
veysel....
/sen saçlarını düşürdükçe bakışlarına
ben iflah olmaz düşler kuruyordum
sen ne zaman bir rüya görsen
uykuna girip kendimi vuruyordum.../
Çok güzel bir şiirdi yazan kaleme selam olsun.
Saygılar.
güzel demek yetmiyor bazen
saygılar
her yer bulaşıyordu üstüne adamların
kirliydi ceketlerin iç cebindeki hatıralar,
yollarını gözlüyordu oğullarının
baktıkları dağlara benzeyen anneler
ve keder;
Batman'da hayallerini asan bir kızın kaderine yazılıyordu...
mükemmel bir şiir yazmışsınız yüreğiniz akan dicle-fırat gibi berrak olsun,olsun su gibi aziz ve daim olsun.şiir kavganda başarılar sevgiler...
''merhaba.baktıkları dağlara benzeyen anneler.çok güzel bir karşılaştırma olmuş.bunun için kederi ve acılarını paylaşmak gerek.yürekte hissetmek gerek.elelriniz ve yüreğiniz daima paylaşımcı olsun.saygılarımla.''
yayınlanmış tüm şiirleri okuyorum ve arkadaşlarımla paylaşıyorum. çok güzel yazıyor. ama bence anerkadan sonra en güzel şiiri bu olmalı sayın hakanın ağzına sağlık yeni şiirlerini bekliyorum. başarılar diliyorum.
ya bırak hocam şehır düştü yada düşmüyüdü yada güleden kale düştü bir sürü oryantal kelime karşlığı olmayan ımge sızın şairliğiniz ben senın süper bir şair olduğunu bılıyorum o damarlı ellerınıde tututmuşluğum var:)neyse ya can sıkıntısı bir günde senın şiirlerinle biraz oksijen çektim ciğerlerime
sen saçlarını düşürdükçe bakışlarına
bakışlarında ben ölüyordum
ayaklanırken yüreğimde bir halk
halkımı da kendimi de öldürüyordum.../
bir halk ayaklanır
yalnışlar ayıklanır.
sayıklanır,
sayıklanır.
tebrikler şair..
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta