Bundan on beş yıl kadar evvel di
Bir fasıl ki, hayâli bile pek güzeldi
Sırtımızı verip yalçın kayalıklara
Oturmuştuk bakarak o yeşil sulara
Îman ve vatan kokulu sohbetimiz
Ve Gül(sav) dü çektiğimiz nefesimiz
Elinde ekmek, peynir ve domates
Âkıbet endişesi kokan pâk bir nefes
Gözlerimde canlanır o ürkek ve derin bakışı
Görmeye değerdi, yüzünde o güzel parlayışı
...
...
Adını andıkça içimde hep bir buruk heves
Sanki birgün uçacaktı, kırılıp kafes
Bir daha dertleşemeden, gelmeden göz göze
Paylaşamadan kaç derdi, sînemde, gelmeyen söze.
Emînim, şimdi mutlusun, yok sînende zâr
Bize düştü, belki birgün kavuşacağımız günü intizâr.
Firdevs'in; inceden ince hisleri, başı dik
Furkan bir ateş, korkusuz ve gözü pek
Bir Şeyman var ki, inan dünyâlara denk
İftiharla anacak seni, serâser tüm âlem
Seni yazacak, mürekkebi onurdan her kalem
"Orhan" koyacağım, oğlum olursa adını
Hayırla edeceğim, her duâmda yâdını
Sen şimdi rahat uyu, endîşe etme sakın
Güneşi yurdumun doğacak, elbet çok yakın.
Sırtlanlara dar gelecek, vatanın her köşesi
Duyulacak en gür sedâyla, arslan sesi.
Ve sen, o girift âleminde duyarak bu neşveyi
Kanarak içeceksin, huzurla Kevser'den çeşmeyi...
09.01.2016
Kayıt Tarihi : 16.3.2016 12:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!