Bir Şarkının Güftesi Nefesin

İlk yaz çiçeğinde gülümsemelerin
İlk öptüğün hasretin yastıktaki gölgesi
Duvarların vardı, panayır eğlencesi
Bir hüzünlü şarkının güftesi nefesin
Sonsuz olmak geçerdi usundan
Ellerinin yalnızladığı sonbaharlardan
Hangi kral gezerdi kılıcın yanağında
Kalk gidelim demek düşerdi saza
Söze tikoo taşı gibi oturup,of çekme
Munzurun soğuk,sıcak, ılımanı
Bir ananın kuzusu ardı çığırtkanlığı
Ah seni gözü kaşı kemanemin aşkı
Yıllarımın çalım satışı tartısı,darası
Hangi berde nin göz yaşı tende
Artık dönmek yoktur geriye
Binmiş gidersin deişimin çehresinde
Kan davası sönesi diyedir gidişat
Dört duvar arası kına kaşım
Yaralı ceylanım,derdim sana
Senin vurulduğun yerde kanadığım
Yollarına kendi kanımı dağıttığım
Özlemindi içerimde mum gibi damlayan
Şimdi anlıyorum,şimdi sevdam seni
Sen bir başka kazanovamsın
Sevişmelerin hayatın kendisiyle
Kimselerle değil
Benim beklediğim yerler çöl çiçeğim
Senin beni beklediğini hiç görmedim
Belkide hiç görmeyeceğim
Bu gecenin olurmu sabahı,
Ah olurmu sen hiçte bana söylemedin
Şimdi söylüyorum fısıldasan seviyorum diye kulağıma
Toprak testi olup,yatarım sen sarhoşluğum şarabıma