Kapımdan giderken aşk,
Dışarıdaki seslerin ne olduğunu bilmeden,
Sımsıcak sarılışlara bakan gözlerde parlayınca,
İçimdeki karla kaplı dağlara çarparak yankılandı,
Al gönlümü koy gönlünün üstüne der gibi,
Bir şair daha gidiyor şehrinden,
Kesekâğıdına sarılmış gibi,
Acabalara sarılmış hislerle,
Kalp kalp üstüne koyulursa,
Ya koyulan kalp ya da konulan kalp,
Aşkı bir beden daha büyük giymiş olmalı ki,
Etrafında pervane olmuş dönüp duran şeytana,
Seni aşka götüreceğim diye hakka götürmek,
Güle su döktürmek,
Şehrinden giden şairin düşüncelerinde yer etmiş olsun.
Sımsıcak sarılmış olabilir mi acaba diye düşündüm,
Buz kesmiş havasından nefes alıp verdikçe derin derin,
İçime girip de dışarıya çıkınca sarılış hikâyesini anlatan,
Sen de sıcak havayla karışmış soğuk hava,
Ben diyeyim hakka şeytanı götürdüm
Kim denemiş ola ki şeytanı hakka götürmeyi,
Kapılar kapanmadan gül rengi solmadan,
Uzun tel kısa telden hesap sormadan,
Aşkla meşk bir birine karışmadan,
Kelimeler dile dolanıp dili gönlü koparmadan.
Yazılmalı bir sarılış hikâyesi yollar ayrılmadan önce,
Birçok kere sarılmalı boğazda kelimeler düğümlenip,
Kalkmaya hazır vapur düdüğüne dönünce,
Öncedendi şeytan meleklere hoca aşka gonca,
Şair gider şehrinden gönül bayrakları yarıda,
Sen kal de kalır belki şairliği aşka teslim eder belki,
Kapımdan giderken aş
Buz kesmiş kentin havası suyu sokakları,
Hakka götürür şeytanı,
Şeytanda aşka teslim olur belki…
Kayıt Tarihi : 29.1.2025 10:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara'nın sabah ayazında Aşkın koyu hali dile gelmiş
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!