Ne zaman rüzgara versek saçlarımızı, geçmişten arındırarak
O anda; bir sarı yaprak kopup düşer, dalından haykırarak.
Ne zaman paslarımızı temizlemeye kalksak, zırhımızı sıyırarak
O anda; kendi üzerimize kapanırız. amansız sancılanarak.
Ne zaman yüreğimizi avuçlarımıza alsak, yavaşça okşayarak
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
bu kadar susuz ve bu kadar çorak, olmak zorunda mı toprak? ............evet bazen oyle olmasi gerekiyor..... ÇÖLÜM'den sevgiler....
''Sevgili Mine...Kalbimizi koyacak yeri seçemedik mi acaba?..çölde ne işimiz var..sevgiyle..İbrahim Ethem Bingül''
Sevgili Mine hanım
sahi neden bu toprak bu kadar suçlu
yani sadece toprak mı suçlu
yoksa topraktan bir damlasını esirgeyen rahmet yağmurları mı
yoksa yağmurları yağdırmayan
sevgisizlik mi???
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta