Bir Sanrinin Güncesi Şiiri - Haz An

Haz An
12

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Sanrinin Güncesi


Kardan kadın olacağım.
Havuçtan burnum uzayacak,
doğruları söylediğimde.
Neydi doğrular, bayım?
Üşüdüm, bana bir de atkı takın.

Gece yağmur yağmış,
karıncalar ölmüş hep.
Daha gündüz tembelliğimi
yüzüme vurmuşlardı oysa.
Emeklerimin boşunalığı,
tembelliğimi doğurmuştu bilmeden.

Küçük şemsiyeleriyle pıtı pıtı yürüyordu karıncalar hayallerimde.
Yanında sevgilileriyle.
Belki de hak ettiler, bayım.
Bizim evin önündeki karıncalar Lut kavmiydi
ve karınca tanrısı onları helak etti, kim bilir.
Ben değil, bayım.

“Yaşam eve dönmekten ibarettir,” bayım.
Evden hiç ayrılmadım.
Bir müptezelin mıntıkasından çıkamaması gibi bir şeydi ev.
Ben ise evsizliğime dört duvar örmüş,
yalnızlığıma kaygılı bağlanmıştım.

İlk tespitimi on üç yaşımda yaptım, bayım.
Okuldan öğrendiğim bir miktar küfürü evde ağzıma alarak.
Birkaç defa kızdıktan sonra,
evdekiler de eşlik etmeye başlayınca,
“İnsanın alışamayacağı hiçbir şey yoktur,”bayım.

Alıştım şimdilerde küfürden hayatımı
küfürsüz yaşamaya.
Saçlarıma toka diye çile takmaya,
evsiz, yalnız ve umarsızlığıma rağmen
mağruru oynamaya.
Ben kötü çekilmiş bir filmin figüranı mıydım, bayım?

Sabahları dingin denize bakıyorum martı sesleri eşliğinde.
Kendime benzetiyorum; huzur kokmasam da,
balıklara ev, avcılara balık sunuyorum.
Daha bilseniz neleri barındırıyorum, bayım.

Geceleri umutsuzluğa kapılıyorum.
Kucağımda bir kediyle yıldızları izlerken,
ya onlar beni izlemiyorsa?
Çocuk eğlendirmekle meşgullerse masallarda,
bu bir umutsuzluk olmamalı, bayım.
Çocuk mutluluğu da kıskanılmaz ki ama.

Kediler hayatımıza, onlara ihtiyaç duyduğumuzda
girermiş, bayım.
Hayatıma sekiz kedi girecek kadar ihtiyaçtaymışım.
Ne matah değil mi, bayım?

Geçen sekiz yılım bir sanrıydı, bayım.
Sıkı sıkı tutundum sandıklarıma,
ellerimi bağladılar.
Ruhumu tamir etmek için
ruh bedene,
beden kendi eline mahkûmdu, bayım.

Belki de gazı açıp kafamı fırına sokmalıydım.
Belki de balkondan atlamalı.
Belki de ceplerime taş doldurup nehre atlamalıydım.
Ellerim bağlıydı, yapamadım, bayım.

Tımarhanede üryan dolaşan bir kadın tanıdım.
Bakışlara aldırış etmezdi.
Her gün başka bir hasta giydirirdi onu,
bir miktar ayıplayarak.
Sıra hiç bana gelmedi, bayım.

Çektiğim ızdırabı dindirdiler
diye kızıyorum şimdi onlara.
Ve taşıyorum izini alnımın ortasındaki sigara yanığında.
Sanrı, yaşadığın hayatı ötelemektir, bayım.

Bir mucize olsun diye şimdi niyazlarım;
elem tekrar vücut bulsun ruhumda ve
öteleyeyim yaşamı yine.
Uyku uğramasın gözlerime,
uyanık rüyalar göreyim, bayım.

Haz An
Kayıt Tarihi : 5.1.2025 12:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir