Dağlarda, karanlığa yaslanıp,
Kır düşmüş şakaklarımı okşarken,
Bir örümcek ağına sarılı yaşar gibi,
Yunus’un ilahilerini dinledim, buncadır.
Sen ise, çırılçıplak yürüdün içimde,
Onulmaz yaralar açtın yüreğime,
İçimde sevdan, beynimde aşkın,
Seni sultan ettim kendime.
Sensiz, binlerce şehre şehzade olsam,
Benim sevdamı anlayamaz niceler,
Gökler yere emretse, her yer kubbe olsa,
Aşkımı çağıramaz, incecik minareler.
En eski sığınağıyım ben aşkın,
Sevdaların en tehlikesiz limanıyım
Vahşetin mızrağında dolaştım yeryüzünü
Yedi renkten süzülüp, arınmışım ben.
İbrişim telli düğümlerin çözüldüğü,
Ve en kızgın çöllerin ateşinin yandığı,
Yıldızlara uzanmış nice elin birleştiği,
Bu gök kubbede, bir sana sevdalıyım ben.
Kayıt Tarihi : 8.5.2005 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!