ayrıldığımız gün tersten yürüdüm adımlarımı
çöpe attım bozuk bir plak gibi dönüp durduğum beni
çöpe attım tüm şiirlerimi
gömleğini katlayıp kaldırdım
böylece kendimi unutacaktım
unutamadım
ateşin gölgesi olmazmış
menekşenin de kokusu
bu kalbimin cam kırıkları
soluğuma dizildi sonunda
bugün babam bana sarıldı
söyleyemedim
tövbe ettim yazmayacağım dedim
kaçamadım bu kirli mürekkepten
ağlayarak söz verdim sana ve Tanrıma
kendi canımı ben alacaktım
yapamadım
o puslu kaybolmuş şehir
bir şiirin yaktığı yangın şehir
Ankara'nın acıları
yürüdüğümüz sokaklar bizi hatırlar mı
bir mahşer telaşında o zavallı insanlar
koskoca bir deprem gördüler
biz ele ele yürürken
bilemediler
neyim varsa ve daha çok neyim yoksa
sana verdim
bir kağıdı yırtarcasına yırttım gururumu
kendini tüketen bir mum gibi sevdim seni
bırakamadım
sen kayıptın beni buldun
beni buldun şimdi ben kayboldum
eskitmeseydi derin tutkular büyük aşklar
benim olur muydun
soramadım
seni ilk görüşümü nasıl unuturum
ya sonu
seninle bir son olabileceğini nasıl kabullenirim
mutlu ya da mutsuz
başından beri ikisini de istemedim
bu sonsuz hikayenin bir sonu olmayacaktı
ama sen
dönmedin
şimdi sen beni bilirsin
gözümde yaşım elimde kitabım
Tanrı'dan hesap soruyorum
ve sonra ona yalvarıyorum
bir sanrıda seni görüyorum
gözlerimin önündesin
gözlerimi çıkarıyorum
o yirmi beş damla gözyaşında
kendimi astığım gün
seni öldüreceğim
hissedeceksin
Miray Seyyar
Kayıt Tarihi : 23.4.2023 01:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ya hiç anlamadın ya da yok saydım ...
Bazen bırakmak gerekir terk etmek başlamamak selam bile vermeden çekip gitmek... şiirleri çöpe atmak gibi ...
final muhtesem kanları dondurur.
Selam saygı ve tebriklerimi sunuyorum .
TÜM YORUMLAR (1)