Siyah kalemi beyaz kağıdı
Birde hiç boşalmayan su dolu bardağı
Merdivenler tıkırdadı
Anlaşıldı gelmişti yazma zamanı
Titreyen elleriyle kavradı kalemi
Yazdıkça raks etti kelimelerin dili
Daha yazacak çok şey vardı telaşından belli
Zaman uzundu bir çay içmeliydi ince belli
Örerdi adeta kelimeleri ilmik ilmik
Her mısrası sanki pastaydı bir dilimlik
Ne alınabilirdi nede satılık
Dünyaları verseler de değişmezdi bir saatlik
Bir kez daha tıkırdadı merdivenler
Son kez sevindiğini bilmeden tıkırdayan merdivenler
Yazmak için yeniden uzanan eller
Bu sefer adeta yazmamak için direnirler
Parmaklarının aşığı kalemi, yazılmak için can atan beyaz kağıdı
Derin bir hüznün ardından ağlamamak için birbirini tembihler
Anlaşıldı ki bu masaya son oturuş
Nemli gözlerle bu odaya son bakış
Kalpte anlamsız bir çırpınış
Kurumuş dudaklardan dökülen sessiz bir haykırış!
Beni ben yapan kalemim, kağıdım, masam
Öldükten sonrada unutmayacak sizleri bu adam!
Uzaklardan gelen acıklı bir ses
Çoktan vermişti Azraile son nefes
Onun kaleminden dökülen son bir yazı
Son düşünüş, iki mısra ve yanında gözyaşı
Yaşamak nefes almaksa eğer
Şiir yazmak nefessiz kalmaya değer…
Kayıt Tarihi : 4.1.2014 19:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!