// eve girer girmez, kapıya sırtını yasladı
ve ağlayarak yere doğru çöktü kadın //
Ellerinin tersiyle sil gözyaşını
Bitti!
Dışarıda bıraktın beni
Dışarıda bıraktın bu benli dünyayı
Hadi,
Can çekişmeli anılar
Askılığa montunla birlikte as pişmanlığını
Tenini de soyun üzerinden
Yokluğumu hissettirebilir
Bir süre görmezden gel kadınlığını
Fotoğrafları topla duvarlardan
Nede olsa
Bu ev de kabullenmeli yokluğumu
Surat astığım elbiselerden giyin üzerine
Kendine hissettirebilmelisin artık
Kendine ait olduğunu...
Şiirlerimi çaydanlığa atıp
Tek kişilik acılar demle kendine
Tadını çıkar
Bu yalnızlık senin...
Düşünme...
Ellerinin ellerimi arayacağı gezmeleri
Sevişmesi saf saf olacak akşamları
Ya da
Tek başına yenilen her akşam yalnızlığında
Tabağındaki gözyaşlarını kaşıklayacağını
Düşünme sabahları
Çarşafın toplandığı bacaklarının güzelliğine
Artık kimin şiirler yazacağını
Yatmadan önce açık bırakırsın perdeleri
Benim yerime
Güneş ışınları uyandırır seni, öperek bacaklarını
Şimdi kolayına kaçma vakti senin için
Dudaklarım makamında şarkıları dinlememelisin
Gözyaşlarını düşürebilir yanaklarına
Yıkamadan önce
Burnuna götürmemelisin yastık kılıflarını
El ele gezenlere uzun uzun bakmamalısın
Çünkü biliyorsun, ağlamak yakışmaz sana
Sen sevdanın en tutarsızlarındansın
Hatta şimdi
Bir kapıya yaslanıp ağlamak yerine
Telefon açıp eşe dosta
Bu ayrılıktan yana övünüyor olmalısın
Çünkü başardın;
Gurur duyuyor olmalısın
Yokluğunla
Bir şaire cehennemi y/arattın!
Not: Bu şiirde anlatılan tüm kişi, kurum ve acılar tamamen onsuzluk ürünüdür.
Hakan KaraliKayıt Tarihi : 28.8.2012 13:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!