Bir Şair-Yusuf Değirmenci / Bir Eleştiri

Yusuf Değirmenci - Bir Şair / Bir Eleştiri

Gönderen: sairyusuf//Yusuf değirmenci

Tarih: 05.08.2008 00:23:00
Konu: [mavibulvar-boyd..] lütfen okuyun ve beni aydınlatın
---
değerli şiir dostları bu gün şiir göndermeyeceğim çünkü,

Edebiyat öğretmeni olduğunu belirten bir arkadaşımız benim özelime aşağıda
ki yazıyı yazarak benim şair olmadığımı ve yazdıklarımın da hiç birisinin şiir olmadığını belirterek kendimi kandırdığımdan bahsetmiş yazdıklarım şiir değilse ve şiire benzemiyorsa kendimi kandırmak istemiyorum bu konuda sizlerin görüşlerine ihtiyacım var sizlerde bu arkadaşım gibi düşünüyorsanız şimdiden sonra şiir yazmayacağım yok aksini düşünüyorsanız lütfen görüşlerinizi bildiriniz o öğretmen arkadaş bize şiirin nasıl olacağını açıklasın.

*******
“bir insan kendine nasıl 'şair ' unvanını verebilir.
bunu açıklamanızı rica ediyorum.

üstelik yazdıklarınızın hiçbiri maalesef şiir değil. üzgünüm. sadece kendinizi kandırıyorsunuz.bir başkaları bu 'şiir'lere kanar mı bilmem.
çünkü şiir bambaşka bir şey... sizden çok uzakta... “

*******

Şair Yusuf Değirmenci beyefendiye,

Döndüm İşte

Yıllar sonra döndüm kabul edersen
Hal ve hatırını sormaya geldim
Maziden kalan borcun var dersen
Şimdi ben borcumu vermeye geldim

Hicrana dalmışım kan ağlayarak
Zalim ayrılığa karşı koyarak
Seninle beraber yuva kurarak
Bundan sonra mutlu olmaya geldim

Kapatma kapıyı sürgüyü sürme
Günahkarsın deme, hatalı görme
Hatamı bilirim,yüzüme vurma
Gençlik hatasını silmeye geldim

Dersen ki dönemem kararım kati
Dersen ki aşkımız o zaman bitti
İçip kadeh, kadeh ölüm şerbeti
Kapının önünde ölmeye geldim

Kasım 1968
emekli em.müdürü

Şair Yusuf Değirmenci

Sevgili şair,
“Döndüm İşte” şiirinizi oldukça başarılı bulduğumu söylemek isterim. Dili kullanma yeteneğiniz ve hâkimiyetiniz, halk şiirinin koşma tarzını kullanmanız, duygularınızı ustalıkla dışa vurmanız etkileyici. Bu dizelerde aksayan tek yer “Bundan sonra mutlu olmaya geldim” dizesindeki “bundan sonra” gereksiz. (Bence) Neden? Mutlu olmaya geldim, dizesi zaten “bundan sonra”yı içerir. Bir de “kadeh kadeh” ikilemesinin arasında virgül kullanmışsınız.
Kutlarım.

Dostluk kara günde umut ışığıdır

Dostluk
Sevginin suyu ile filizlenir,
Sevgi suyu verilirse beslenir
Gizlenir ihmal rüzgârlarından o
İhtiras ateşinden kaçar.

Dostluk
Kara günde umudun ışığıdır
Düşünce, şefkatle uzanan eldir
Sevgine karşılık sunulan bedel
Tertemiz duyguların kaynağı,dostluk
Sevgilerle çatısı kurulur
Saygılarla korunur
Dost ile yolculuk sonsuz olur
Bence dostluk budur.

Şair Yusuf Değirmenci

“Dostluk kara günde umut ışığıdır”

…Burada dizelerle şiir formatı oluşturulmaya çalışılmışsa da bu dizeler (izninizle) şiir değil. Burada cümleler, düzyazı cümleleri. Bu metinleri seçerken sayfanızda ilk göze çarpan birkaç şiirinize yoğunlaştım. Siz sormasanız da bu satırları düşünür, aklımdan geçirirdim ama size yazmazdım. İşin gerçeği bu. Özür dilerim. O arkadaş bu dizeleri okuduysa haklı, ama bir şair hakkında bir şiirle karar verilmez elbette.

Bu durumda bir kusurumuz daha ortaya çıkıyor, o da “yazdıklarımızı demlendirmeden antolojiye yüklüyoruz” demektir. Yazdığımız bir şiiri iki üç hafta sonra bir daha, iki hafta sonra bir daha okuduğumuzda değiştirilecek hiçbir yer bulamıyorsak öyle “el içine” çıkarmalıyız. Ben şiirlerimi ve yorumlarımı demlendirip, görücüye çıkacak genç kız edasıyla sizlere sunarım. Bu hem kendime, hem sizlere duyduğum saygıdandır.

Dörtlükler

Artık kızgın çöller buz tutmuş bir deniz olsun
Ayrılık bağrımda uyuyan bir hicran yarasıyken
Ellere yar olan vefasız şad olsun gülsün
Göz yaşlarım bir fırtınalı deniz dalgasıyken

Hasretin ateşinde yandım, yandım kavruldum
Hayatın rüzgarında toz dumandım savruldum
Sevdanın girdabına düştüm orda boğuldum
Gönülden seven bendim, sevilmeyen ben oldum

Yıkıldı umut çatım, gönül oldu harabe
İçerim gece gündüz, tesellim kadehlerde
Şimden sonra sevmeye,aşka sevdaya tövbe
İz bıraktı kalbimde yarin açtığı darbe

Şair Yusuf Değirmenci

Bu dizeleriniz de oldukça başarılı ve kimse bunlara “şiir değil” diyemez. Sadece biçim konusunda bir eksiği var “dörtlükler” diye bir nazım şekli yok. “Dörtlük” var ve tek dörtlükten oluşur, rubai gibi.

Şairliğe gelince… Bu payeyi kimse kimseye vermez; şairlik, halkla yani okurla şairin arasındaki özel bir iletişimdir. Sözle yaratılmış coşkulu ve etkileyici dizelerin yayınlandığında ilgi görenleri, dillerde gezenleri olduğu gibi yıllar sonra ünlü olanları da vardır. Herkesin gözde şairleri de farklıdır. Toprak damar damar, insan çeşit çeşit, zevkler başka başka…

Bu satırlar isteğiniz ya da talebiniz üzerine kaleme alınmıştı,nevar ki bu kadar ayrıntılandırınca şiir severlerle paylaşmamak haksızlık olurdu. Hem bence bir emniyetçin şiir yazıyor olması müthiş bir şey, ben şapka çıkarırım doğrusu.

İncitilmiş olmanıza üzüldüm, ama içiniz rahat olsun, ben de şair bir edebiyat öğretmeniyim. Ve benden geçer not aldınız. (Şaka tabi) Saygılarımla.