Bir sancımanın, kan yüklü bir sancımanın kapı eşiğine dikilmişiz
Ağır kokular içinden süzülüyor
Turuncu bir ağustosu vuruyor burnumuzun devrilmek üzere olan direklerine
İnsanlık en kızıl hâliyle savuruyor hançerini başaklara
İncecik bir baharı kucakladığına kim inanır şimdi?
Kim savunur dişleri arasına sıkıştırdığı çitlembikleri?
Bu kez kapının ardından bir hayatın avazı yükselmiyor
Gaia öpmüyor bereket kokan nadasaları
Yorgun düşmüş sevgililerimiz mayhoş rüzgarlardan
Benizleri solmuş, dalı pembe tomurcukları koparıp atmış düşen bir cemre
Bileklerimin ve boynumun en kutsal hissi taşa dönmüş
Bu şiiri unut
Sancıları, kıvranışları, iç çekişleri
Hepsini unut
Kımıl kımıl kıpırdayan hayat bizi koynuna almaya mecbur
Cemre Nilsu Çatakoğlu
Kayıt Tarihi : 16.4.2020 21:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!