Bir Sabah Biga'ya Doğru

Bir sabah uyanacaksın ve
Biga'ya doğru bakacaksın.
Balıkkaya gülümseyecek sana
Uykuları katacak bir buluta
Ve savuracak göğe doğru
Nazlı çınarların yapraklarıyla.
Uykusu mahmur bir yar,
Buyur diyecek, sana da yer var
Geçip Koca köprüden Kocabaşı
Bırakacaksın ardında başka bir yaşı
Bir kaşıkçık peynir helvası tadı
Hoş geldin, gel Biga buranın adı..
Manda koyun karışık yoğurdu
Gör analar ne ustalar doğurdu.
Hacıveli çeşmesinden bir bardak su
İç, gör, cana şifa olur doğrusu..
Çıkıp Çiçekli Dedeye yavaşça
Bir dua ahiret parası koy çantaya.
Cuma namazı kılıver Ulucâmi'de
Fatih'in Zağanos'u sanki içerde..
Yürüyüver yavaşça aşağı doğru,
Şadırvanla, Çarşı camisi dolu dolu..
İn çay boyuna yürüyerek inceden,
Bir türkü dudaklardan dökülen
-Çemberimde gül oya
-Gülmedim doya doya.....
Çınarlıkta bir nefes duracaksın
Balıkkaya'yı seyre dalacaksın
Sonra yürüyeceksin bağlıktan
Yeniceköy'e bir selam karşıdan,
Dönüp geleceksin köprübaşına
Dayayacaksın dizini havuz taşına..
Bir kız geçecek yanıbaşından,
Bir ayrılık duyacaksın ki yaman..
Yâri, yarısı gitmekte askere,
Gönlü acımakta kalkan sefere.
Dudaklarında türkü sızım sızım,
Ağlamakta ardından güzel kızım
Türküde sözler yeminler verilmede
İçler burulmada sinirler gerilmede..
-Biga benim pazarım,
-Kendim okur yazarım
-Yarim sana gitmezsem
-Ateş olsun mezarım......
Ahh! ! Biga Türküleri nasıl da yanık,
Gözler kapalı ama gönüller uyanık.
Akşam tüllenecek ardında tepenin.
Işıkları Akşamı Erken Olan Şehrin
Yavaşça artacak, gözlerinin feri
Bir bir parlayacak ateş böcekleri..
Gece çay boyundaki turlara
Oğlanlardan kızlara kurlara
Sende şahit ol bak hayat var
Biga karşında istediğin kadar..
Parklarda uzun uzun sohbetler
Ardından ağır ağır eve gidişler.
Bir sabah uyanacaksın ve
Biga'ya doğru bakacaksın.
Balıkkaya gülümseyecek sana
Anlayacaksın.. Sen Biga'sın....