BİR RÜZGAR ESTİ UZAKLARDAN...
Bir rüzgar esti uzaklardan...
Ötükenden, Altaylardan…
Börte Çine ile yolunu buldu,
Ergenekon’a sığmayan atam.
Orhun yazıtlarıyla seslenir,
Çağlar ötesinden Bilge Kağan,
Ve bir efsaneydi Oğuz Kağan,
At toynaklarının gürültüsü,
Keskin bir kımız kokusu,
Dokunaklı bir kopuz sesi,
Ana yurt, Orta Asya’dan…
Bir rüzgar esti uzaklardan...
Tuğrul Bey’den, Çağrı Bey'den,
Bir başlangıçtı, Dandanakan.
O nasıl bir girişti Yarabbi! ...
Sonuna kadar açarken kapılarını,
‘Geriye dönüş yok’ dedi Anadolu.
Ebedi Türk yurdu yapmak için,
Kutlu bir var oluş destanı yazdı,
Malazgirt’te Sultan Alparslan.
Miryakefalon’da dize getirdi,
Azgın Haçlıları, 2.Kılıçarslan…
Bir rüzgar esti uzaklardan...
Küçücük bir kasabadan,
Kocamandı yüreği Osman'ın,
Bir çınar gördü düşünde,
Gölgesi dört bir yana yayılan...
Kökleri, gittikçe derine uzanan.
Niğbolu, Kosova, Varna derken,
Rumeli’den Balkanlara ulaşan.
Kocaman küflü bir kilitti İstanbul,
Fatih'in Besmelesiyle açılan...
Çağ kapatıp, yeni bir çağ açan…
Bir rüzgar esti uzaklardan,
Mercidabıklar… Ridaniyeler…
Kutsal, sıcak bir esinti getirdi,
Yavuz Sultan Selim’le, Kabe'den.
Hele sor! ...Tuna 'ya söylesin! ...
Muhteşem Süleyman kim?
Ne yiğitler gördü Avrupa!
Mohaç’ta ve Viyana'da! ...
Ya! Piri Reisler, Barbaroslar,
Kelepçe vurdular denizlere,
Ebediyen bizimsiniz diye…
Bir rüzgar esti uzaklardan,
Mağrur bir şahlanıştı Çanakkale! ...
Ve oraya bir onur abidesi dikildi:
‘Türk; Asla esir edilemez’ diye! ...
Sonra bir kandil yandı Samsun'da,
Büyüdü, büyüdü, ısıttı yürekleri,
Amasya'da, Erzurum'da, Sivas'ta.
Yeniden alevlendirdi, ocakları,
Birleştirdi umutları, Ankara'da...
Kan kusturdu İnönü, Sakarya,
İşgalci, kahrolası Yunan'a! ...
Bir rüzgar esti uzaklardan,
Selanik’ten sarı, mavi bir fırtına,
Gazi Mustafa Kemal Paşa…
Bir güneş gibi, aniden doğuverdi,
Aziz milletimin, solmuş şafağına…
Kovarken bütün karanlıkları,
Aydınlık bir yol açtı uygarlığa,
Bağımsızlığı getirdi, özgürlüğü,
Türk’ün özünde, zaten var olan.
Övün gençlik! Övün tarihinle!
Çünkü: Odur seni, bugün ayakta tutan! …
16.3.2011
11:25
Mine Türk Ay
Kayıt Tarihi : 16.3.2011 22:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiiri 25 yıl önce bolu eğitim yüksekokulunda öğrenciyken,bir şiir yarışması düzenlenmişti.ve ben bu şiiri bir yurt akşamında yazdım.şiir bittikten sonra baktım ki hiç bir kronolojik hata yapmamışım...sonra şiir birinci oldu.
Tarihini bilmeyen, işine geldiği gibi anlamaya çalışanların (maalesef) var olduğu bu zamanda korumamız gereken tarihimiz..!
BİR RÜZGAR ESTİ UZAKLARDAN...
başarılarınızın devamına diyor saygılar sunuyorum.
Çanakkale geçilmedi ve geçilmeyecektir de…
Akif’in dediği gibi; Yurdumun üstünde tüten en son ocak kalsa da bu şanlı bayrak dalgalanacaktır.
Hiç kimse de bu şehhid kanlarıyla sulanmış aziz topraklardan bir çakıl taşı bile alamayacaktır.Şehhidlerimizin ruhları şad olsun.
............diyen şairi kutluyor selam ve sevgiler gönderiyorum......
TÜM YORUMLAR (45)