Durgun bir gece
Bakışları nemli çimenliklere yönelmiş
Utangaçlığı avuçlarını sıvazlarken parmakları sımsıkı bağlı birbirlerine
İçte sızı
Bakışlar taşkın karanlığa
İçte sevdanın gece meltemleri
Yıldızların seyirliğinde dökülen tüm cümleler yürek sızlatıcı
Rüzgârın alıp götüremediği ağır anlamlar dolu
Ve sahipsiz bir titreyiş
Hangisinin daha heyecanlı olduğunu fark etmeniz imkân dışı
İkisinin de yürek hızları birbirlerine rakip gibi
Yarışıyorlar
Durgun sessizliği bozan bir sevda yangını
Duyanların da bu ateşten paçalarını kurtaramayacakları kadar samimi cehennem
Eller yanlarında
Bakışlar nemli çimenlikleri mesken tutmuş
Ama dudaklar durmuyor
Cümleler susmuyor
Kulaklar dinmiyor
Durgun bir gece
Saçlarının ipekten her bir teli meltemin avuçlarında
Bir anne şefkatinde sevgi örgüsü esintinin
Elleri titrek bir masumiyetliğin en derin sularında
Ellerinin boğulmasından korkmamalı.
Eller masumiyetlik okyanuslarından sırılsıklam
Sevda gözbebeklerini bir dünya genişletmiş gibi
Her bakışı engin bir diyarın bahçelerinden
Yürek geçirtici kokular estiriyor körelmiş bakışlarımıza
Karanlığın küflü düşmanlığına inat
Aydınlık serserisi, cennetin gönüllü bekçisi
Köprüsüz ayrılıkların derin uçurumlarına
Düşmanlığın tüm tohumlarını ekecek yiğit gibi
Titriyordu sabırsızlığından ürkekliği
Ve titriyordu sevdayı hisseden ilk gönüllerin evet sevişlerin en ilk masumiyetliği
Evet, ilk yüreğin lekesiz umut meskeni o ilk bahara
Sahipti ömrü dilim dilim kesen zamanı terbiye edecek tek bir savunmaya
Bu gücü utancının ter yağmurlarına tuttuğu avuçlarında saklıyordu
Sahipti erliğin en engin denizlerini sarmalayan tepesi uçsuz dağların eteklerindeki kış soğukları gibi
Sıcak bir terleyişi aşk buharlarına çevirecek güçtü bu
Bir yanının anlamında
Cümlesiz anlamlar yüklemeyi öğrenmişlerdi bu yüzden
Bu duruştan
Bu savunuştan
Bu utanıştan
Erlik, tek bir sevdayı nemli çimenlikler üzerinde baharı bekleyene dek solumaktı
Bir sevda meyvesini baharı bekler gibi fırtınalardan kaçırmak,
Tohumu, zahir korkuların tüm görünmezliklere inat, esrarlı savunuşlarına haykırmaktı,
Savrulmaktı karanlıklarda
Bu yüzden iki el karanlığın şefkatini hissediyor ürkek ama sakin saçlarında
Karanlık bu savunuşun dinletisinden yoksun
Tüm korkuların ıssız sahteliklerine sığınmış geceyi ürkütmüyor bu duruş
Karanlık aramıyor anlamların yüreklere konarken düşürdüğü yeşil tüylerini
Çünkü gece uyumuş;
Yalan olmuş tüm gelecek vaatlerine.
Gece kapamış gözlerini sahteliklere.
Karanlıkta
Gerçek
iki duruş..
Bir ışık yandı ufkun silindi silinecek ama geceye direnen noktasından
Acının gönüllere ram edildiği bu anda sırma saçlara bir yaş değdi
Özlemin kuşlara savrulduğu sessizlikte bir kıvılcım koptu çekingen bir bakıştan
Sevda cehennemi ateşe verdi titrek ama ıslak elleriyle
Rüzgâr görev bildi bu yangını diyardan diyara bulaştırmayı
Bir ışık yandı gönüllerin seçemeyeceği ama kavuşmuş bir çift elin heyecanında hissedilebileceği kadar uzaktan
Güneş akşamdan kalan suskunluğunu bozmaya durmuş
Sakin masum gölgesiz bir ışık
Durgunluk terk etmeye meyilsiz bir dost gibi kıvrıldı gecenin ayakları dibine
Ama aylılığın hissedişlerinden doğan bir şefkat arayışı olduğunu karanlık saklamıyordu
Durgun bir geceydi
Henüzün tümcesinde.
İki yürek bir güneşi giymeye hazırlanıyor
Çünkü ufukta bir yangın görüldü az önce
Yani henüzün sonrasında
İki yürek bir cehenneme açıyor kollarını
Çünkü ufukta bir dünya açtı, henüz henüzün sonbaharlarında söylerken umut ezgilerini
İki yürek bir titreyişle son veriyorlar anlamlarına
Çünkü anlamsızdı sevdanın çiçeğine yağmur uzatmış gönüllerin çölleri dilemesi
İki yürek bir cenneti çiçeğe verip yanacaklardı
Çünkü ateş cehenneminden bir kıvılcımın avuca düşüşü yıllar önceydi
İlk soluklarıyla beslenecek bir sevdanın son soluğuna bir tohum atma zamanı ufkun iradesindeydi
Aydınlık hareketleniyor yavaş yavaş
Gece durmuyor, henüz geçeli çok oldu
Durgunluk az önce henüzle terki diyar eyledi umudun ılık meltemlerini
İki yürek bir dünyaya tek bakışla selamlıyorlar..
Çünkü bir ışık yandı belirsiz değil dikkati çeken bir noktadan henüze düşman ama hızlı
İnatçı keskin sakin değil öfkesi belinde bir ışık.
Nedensizce alev aldı cehennem karanlığın son noktasına
Nedenlice gömüldü iki yürek ufkun acımasız kollarına.
Kayıt Tarihi : 16.3.2008 04:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!