bir rüya gördüm bir garip oldum
bir hayale daldım kapıldım kaldım
bir güvercin gördüm kırılmış kanadı
çırpınıyor titrek yaralı kalbi körpecik gönlü
çok yaşlanmış sanki
gam keder dertler onda kalmış gibi baki
her söze hemen inanmazdım
ondan duyana kadar taki
inandım ona nedense bilmiyorum
samimi buldum söylediklerini
açıkça söylemesede
söyledikleriyle söylediklerine
halbuki ilk tanışmamdı ilk konuşmam
ama inandım
kalbim gönlüm yüreğim
bütün duyğularım hislerim
hepsi birden inandılar doldular
ve ona gönül ismini verdim ilk şöyle dedim
ez yok et karamsarlıklarını haydi ez
o sıkıntılara layık değilsin nedir o
iyisin hassın duyğu dolusun ama dertlisin gönül
biliyormusun gönül ısındım sana hemde çok
ama seni tanımıyorum peki istemiyormuyum
aah gönül ah gelde yüreğime sor
görünmeyen gönül bilinmeyen gönül
birazda bendekine boş hayal denir
tavşan dağa küser dağ habersiz
bir an bir çarpılma olur yürekte sebepsiz
aslında değildir ama nedensiz
fakat bilemezsin anlayamazsın
olursun bir an kendinden habersiz
bir yüreğin duyğularındaki haykırış
birden işlemeye başlar içine sessiz sessiz
işte o an haller olur hallerinde
sanki onunla doluymuşta dünyan
birden bire kalmışın gibi onsuz
sanki her şey ama her şey
onunla onda gibiymiş gibi sonsuz
sonra kendin kendine şaşkın
duyğular halsiz gönül habersiz
gündüzler karanlık gece sabahsız
bahtın mevsimleri kıştır baharsız
ve kendine kızar gönle haykırırsın habersiz
ez bu yüreğide gönül ez
o tanımasada hep seninle o
ez o içmdesin diyor sana desin
ez o kimdir tanımak istiyor seni
ez o dedikçe ezilsin
ne yapıyorsun sen kendine gel kölecioğlu
kaybetme kendini olupta dolu dolu
bunun adı duyğu yolu his yolu
bazı şeyler yaşanmadan biter gelir sonu
Ahmet kölecioğlu 05-01-2012
Ahmet KölecioğluKayıt Tarihi : 27.2.2013 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!