Siyah beyaz bir resmin var yatağımın baş ucunda,
Kara görünen mavi gözlerin sanki beni çağırıyor,
Yanımda bir nefes olman için neler vermezdim,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
Yüreğimi de alıp hayatımdan bir yıldız gibi kaydın,
Ben bendeyim, sen alemlerde sonsuzluğa taşındın,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Böylesine güzel bir eserin altına,ancak:çok kıymetli bir kalem imza atabilir.Kutlar,başarılarınız adınızla anılsın.Saygılar.....
Hüzün yağdı yüreğime... diyecek söz bulamadım. Sesimizin erişemediğini bilmek ne acı...
masumane bir çalışma.kederli gözlerin kederini anlamak lazım.tebriklerimle selam ve dua figen hanım.
resim hüzün çerçevesinde yürek yangınlarda..sevdalar hep ayrılıkdan yana..tebrikler ..sevgimle figen hanım ..
Hüzünlü dizelerle yürek sesini yansıtmak kolay değildir . yazan yüreğiniz güzelliklerle kalsın.
HÜZÜN DOLU,DUYGU YÜKLÜ
ANLAMLI VE ANLATIMI
MÜKEMMEL BİR ŞİİR
OKUDUM USTA KALEMİNİZDEN.
ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL.
KUTLUYORUM.
TAM PUAN VE SAYGILAR SUNUYORUM
...................HALİLŞAKİR
Merhaba figen hanım hüzün dolu mısralar ve çerçeveden ibaret kalan sevdalara dair mükemmel şiir tebrikler şair kaleminiz susmasın sevgimle
Duygularını o kadar ifade etmişsin ki sevgilinin resmiyle konuşurken. Etkilendim. Kutlarım Figen hanım.
Bir Resimsin Şimdi
Siyah beyaz bir resmin var yatağımın baş ucunda,
Kara görünen mavi gözlerin sanki beni çağırıyor,
Yanımda bir nefes olman için neler vermezdim,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
Yüreğimi de alıp hayatımdan bir yıldız gibi kaydın,
Ben bendeyim, sen alemlerde sonsuzluğa taşındın,
Yüzüm kırışmış, saçlarım ağarmış, yıldızım kararmış,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
Yalandı, haykırdığım yüzüne, yalandı sevmediğim,
Dün akşam resmine, seni kim sever budala diye,
Cam kırıkları batarken yüreğime, resimden gözlerine,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
Hadi konuş, seninde bir şeyler söylemeni istiyorum,
Susma, bakma öyle, halime kahkaha ile gül yalvarıyorum,
Sende bana bağır ya da sonsuzluk alemine, yanına çağır,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
Figen ŞİMŞEK Ankara.27.03.2009
Figen Şimşek
figen hanım ;
yaşanmış hatıraları canlandıran bir resmin arkasından nemli gözlerle bakan ve anıların seven yüreği cehennem gibi yakan hüzün dolu bu harika çalışmanızı beğenerek okudum..kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla..ibrahim yılmaz.
Yalandı, haykırdığım yüzüne, yalandı sevmediğim,
Dün akşam resmine, seni kim sever budala diye,
Cam kırıkları batarken yüreğime, resimden gözlerine,
Ama gözlerin sessiz ve kederli bana bakıyor.
gözler yalan söylemez derler ya dudaklar...
kal varken ucunda...
seviyorum ölesiye varken ucunda...
susar söyleyemez...
bir resmi kalır geriye yırtmaya kıyamadığınız...her seferinde anlamlar yüklediğimiz..
papatyalar yüreğinize
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta