Bir Rakı İçemedik Seninle

Atalante'ye

Bir rakı içemedik seninle
Salaş bir meyhanenin
"buyurun oturun abimci" li masası
Belki tavanda balık ağları Midyeli, deniz yıldızlı
Tahta sandalyeye sığma çabası gıcırtılı
Kuzinenin yakıcı, tek taraflı sıcaklığı
Bir rakı içemedik seninle
Benim dertlerim dert değildi
Sağda mıydı bıçak, solda mı tutacaktık çatalı
Senin baya derdin vardı adamakıllı
Küçükken terk etmiş baban ananı
Ve yıldızlar büyütmüştü seni
Karnın toktu ama iyi biliyordun açlığı
Bir rakı içemedik seninle
Oysa baya tecrübelenmiştik içerken birayı
Dünyalarda bir tane kordon kıyısı
Alırken kızmış mıydın bana sen yer fıstığını..
Bir rakı içemedik seninle
Rakı,
Suyun beyazı
İnce uzun bardağı
Dekikanlıların hası
Aslanın sütü
Bir rakı içemedik seninle
Şahidimizdir martı
Konuşamıyordu ama belki
Eminim doluydu gevrekle ağzı
Darılır bilinir hassaslığı
Yoksa esirgemezdi bizden bir çift lafı..
Bir rakı içemedik seninle
Hep de sevmişimdir rakı içen kadınları
Gülümsemeli kaybedişleri akıllarını
Artık toplamaya tenezzül etmediği bacaklarını
Raksındaki kalçalarını
Damar çatlatan hoyratlığı
Bir rakı içemedik seninle
Görmek isterdim aynı anda yaptığını
Gülerken gözlerinin yaşını
Ağlarken de gülmeni
Yağmurlu bir akşam demiştin bana saçak altı
Hüzünüm kahkahalı
Kahkaham yaralı..
Bir rakı içemedik seninle
Belki içsek dayardın omzuma alnını
Kollarınla sarıp karnını
Dayayıp dizlerime dizlerini
"çıkar beni buradan dışarı"
Bir rakı içemedik seninle
Ritim tutacaktık ince bir türküye
Gözlerimiz buğulu, manalı
Dudakların öpülememekten kıpkırmızı
Yanakların örtemiyordu ayıbımızı
Bir rakı içemedik ya seninle
Nasıl biliyorsa öyle yapsın bizi Tanrı