Bir pencere pervazına oturup camdan yollara bakmakla geçiyor artık her akşam
Üstümde kısa kollu incecik bir sensizlik üşütüyor kendime ne kadar sarılsam
Bir tren sesiyle irkilip dağılıyor ruhum şöyle bir an düşlere dalacak olsam
Gözümde büyüyor yol dediğin ne var ki burnumda tütüyor buram buram uzak sevdam
Ciğerim yanar cayır cayır her gece ve aydınlanır yokluğundan arda kalan şehir
Gözlerim kapansa halsizlikten başımı bekleyen yine o ihtiyar sensizliğimdir
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.