Bir pencere hayal ediyorum

Bir pencere hayal ediyorum
Gündüzleri güneşi…
Geceleri ayı görsün…
Günlük teleşalardan uzakta
Ormanların arasında
Küçük bir ağaçtan kulübem olsun
Ben istemem fosforlu saati
Geniş lüks evleri
Gösterişli elbiseleri
Küçük hayallerim yeter bana
Ocaktan çıkan umut dolu dumanlarla
…
Bir pencere hayal ediyorum
Hiç karanlık olmasın
Şöyle kafanı uzatıp baktın mı?
O küçücük hayallerimi
Sonsuz ufuklarda gezdirsin
Sonu olmayan engin denizlerde
Fırtınaların en amansız gecelerinde
En sert zemheri sabahlarında
Rüzgârların o fısıltı dolu haykırışlarında
Ağaç yapraklarının birbirine çarptığı anda
Yağmurların bardaktan boşalırcasına
Kelebeğin ıslak kanatlarında
Uçursun beni gökkuşağının en uçsuz konaklarına
Ve bir daha kondurmasın beni,
Bu yalan dünyanın çürük dalına
…
Bir pencere hayal ediyorum
Çatı katında bir yatak yeri olan
Rüyalarımda yıldızlara dokunan
Gece mehtabı gösteren
Gündüz uçuşan arıları, kuşları
Hiç durmadan çalışan karıncaları
Sadece suların, ağaçların ve hayvanların sesinin yankılandığı
İnsanlardan uzakta bir yerde
O sahte gülüşlerden,
Yalan dolu sözlerden,
Sürekli somurtan suratlardan,
Çıkarlarını her şeyden önce tutanlardan,
O betonların soğuk ve anlamsız duvarlarından
Doğanın o muhteşem güzelliğinde
Güvercinin huzur dolu kanat seslerinde
Bir köpeğin sıcak dolu sadık gülüşünde
Kaybolmak istiyorum
İnsanlardan uzakta inziva vakti geldiğinde
Gitmek istiyorum en uzak yerlere
Daracık bir kulübe sessizliğinde
Ama küçük bir pencere aydınlığı ile
Ölüm bile üzmez beni
Böyle bir yerde gelen sessizlikte
Ama küçük bir pencere kenarındaki
Kuşların sesiyle…
…