Yine bir akşam üstü ve karşımda bir pazaryeri,
Orta yaşlarda bir kadın,
kesiyor yarısı çürümüş domatesleri,
birde ne göreyim az ilerde yaşlı bir nine, belli çaresiz,
topluyor pazarcıların bıraktığı artıkları,
belli ki onunda durumu yok, yoksul kimsesiz.
Oda ne? baktım yedi yaşlarında küçük bir çocuk,
yemeye çalışıyor meyvelerin sağlam kalan yanlarını,
o anda gözümden yaşlar boşalıyor oluk oluk.
Tarif edemem beyler o anki yürek sancılarımı.
Akşam karanlığı çöktü çökecek dar sokaklara.
Vicdanı olan yiyebilir miydi bunca yetimin mallarını.
Çıkar mı bunca yoksul çaresiz akşamdan sabaha.
Aman Allahım gözlerime inanamıyorum yaşlı bir dede,
Elinde eski bir çanta,birde bıçak yürüyor az ilerde,
Belli ki artan sebzelerin çürüklerini ayıklayacak,
Öyle hüzne dalmışım ki sigaram elimi yaktı yakacak.
İki el sarmış boğazımı sanki boğdu boğacak,
Bir kenarda acılar içinde seyrederken onları,
Birkaç yoksul daha eklenerek topluyorlardı arta kalanları,
Nereden çıktı durduk yerde şu belediyenin çöp arabaları,
Dinmez yüreğimin sancısı her gördüğümde bu manzaraları,
Muhsin AKTAŞ
28.10.2006
Saat:19.20
Kayıt Tarihi : 31.10.2006 12:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Herkesin akşam üzeri pazar dağılınca pazarları ziyeret etmesini tavsiye edrim.
![Espiyeli Muhsin Aktaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/31/bir-pazaryeri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!