// Darağacı gözlerinde asacaktı ki beni
İnceldiği yerden koptu bakışları //
Günlerden canertesiydi
Saat sabaha karşı sen
Ne senden geçiliyordu, ne de sensizlikten
Kırmızıydı ay
Siyahtı deniz
Yani, daha uyanmamıştım düşlerimden
Düşümde dekolteli bir şiir vardı üzerinde
Elinde kutsal kitabın
“Kanatan dokunuşların atlası”
Dokunuşların
Bir papazın çıkaramadığı günahtı…
Ay neden kırmızıydı bilmiyorum
Ama deniz siyahtı
Çünkü durmadan kirletiyordu denizi
Bu şehrin atık duyguları…
Üstelik sen de yakışıyordun bu şehre
Gün aldanmalarında
On çarmıhında on marifet
Aşkı öldürmeyi iyi biliyordun sen
Ki ölmek, dudaklarına gömülmekti aslında
Sevişmeyi de iyi biliyordun
Eksik olma…
Ama bu defa, beni asıyordun bakışlarında!
Göz yumuşunla çekecekken ipimi
Uyandım!
Ne ay vardı
Ne deniz
Ne de sen
Daralıp açtım bütün pencereleri
Bir kuş ölmüştü penceremde
Üzüntümden!
Yine yağmur yağıyordu An/kara ya
Belli ki, karanlığını adından almıştı bu şehir
Susması intihardı
Sevişmesi şiir…
Oysaki, adını intihardan olan şiirler gibi
Susarak sevişiyorduk biz seninle
Sırf sen istemiyorsun diye
Senimetrik bir farkla kaçırdık aşkı
Kapıyı çekip çıkmadan önce
Sanki para üstü bırakır gibi
İlk defa yanağımdan öpmüştün beni
Nereye gittiğini defalarca sordum ama
Üç maymunu oynadı fotoğrafların
Yine, aynı soru didikliyor aklımı
// Nedir seni bana böyle haram kılan
Bir kadeh şarapla mı yıkandın be kadın? //
__________________________________________
Saçlarını taradığın aynalı fırça elimde
Ne aynadaki aksimle
Ne de fırçaya bulanmış saçlarının kokusuyla
Bu defa,
Aynanın ta kendisiyle konuşuyorum
Ben senin bileklerimi kesebilme ihtimalini sevdim! ! !
__________________________________________
Bir sonraki yazılı intiharda buluşmak üzere…
Kayıt Tarihi : 28.4.2011 05:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!