Bir Paçavraya Büründüm Şiiri - Lokman Da ...

Lokman Daştan
28

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Paçavraya Büründüm

Aklı bir ikindi vakti, sattım yaşlı eskiciye,
Bir tutamlık gönül aldım, biraz da “hayıflı keşke”.
Seherde saldım kendimi, kendimden kendime öte,
Elimde nevalem ömür, miktarı meçhul hediye…

Bir paçavraya büründüm, çıkararak biçilmişi,
Yırtarak yaktım ne varsa, yüreğimden çıkmış gibi.
Ayaklarım artık yalın, izleri parmak desenli…
Yürüyorum bir yerlerden, atlayarak geçilmişi.

Yolu yok şu yolculuğun, ben uslanmaz garibi…
Dönüşe “ölüş” demişim, hiç uslanır mıyım gayrı?
Göremedim mesken diye, ne bir köyü ne de şehri,
Yerim ya ağaç gölgesi, ya da bir kayanın dibi…

Üşütse de şu paçavra,buluştuğunda geceyle,
Yürek Kerbela kavruğu, yakıyor inceden ince.
Kaç Hüseyin var içimde, nice dudak lime lime…
Yezidler ondan anlamaz, bu gidişler neden böyle?

Yalnızlığım dolaşıyor, etrafımda tek vefakar,
Kalbimde derinleşirken, genişçe bir toplu mezar.
Onlarca ceset onca maske, onlarca “can” ve de yar…
Mezar taşlarında tek söz,tek isim “ hayırsızlar…”

Lokman Daştan
Kayıt Tarihi : 14.4.2010 12:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Lokman Daştan