(3)
On İki Eylül vurdu, hukuk dersi çalıştım,
Ağır Ceza yolunda yürümeğe alıştım! ...
Askeri Mahkeme’de yargılandım, neden mi?
Yolsuzluğu yazmıştım, ben mi suçlu, eden mi? ...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
İnsanın kendine özgü anıların, hayatın anlatıldığı çalışmalar harikaydı.
Gençlere örnek çalışmanızı kutluyorum efendim...
Harika şiirinizi ve gerçekleri haykıran kaleminizi içtenliğimle kutluyorum.Çok güzeldi sayın Çelik.Hep şiirle ve senliklerde kalın dilerim...saygımla...
ihtilaleri bende yaşadım 1960 da orta 2 de idim 1980 de memeurdum kanuna hukuka uygun omayan emirlrdinledim
şiir yazdım diye disiğlin cezaları yedim ammayılmadan yazdım mahkemelerde 9 yıl uğraştım sanki aynı hayatı yaşamışaız ailevi durumlar hariç kutluyorum 10 puan
Askeri Mahkeme’de yargılandım, neden mi?
Yolsuzluğu yazmıştım, ben mi suçlu, eden mi? ...
Suçu edeni yazdım, meğer bu gizli sırmış!
Hem de devlet sırrıymış, yazım kötü ısırmış! ...
Aktı, zaman durmadı, şimdi dede olduk bak,
Torunum, durma öyle! ... Sen de bir meşale yak! ...
Bence sadece torunlar değil, vatanını- milletini seven her Türk bir meşale yakmalı üstadım. her bölüm diğerinden daha da güzel. Bayıldım doğrusu. 10 + ant. Saygıyla...
güzel şiir için kutluyorum dost... tebrikler
doğruları haykırmak sonucu ne olursa olsun güzeldir. tebrik ediyorum çok güzel bir anlatım. tam puan
Çok etkileyici...tıpkı geride bıraktığımız yıllar gibi. Yüreğinizi ve kaleminizi kutlamaktan başka bir şey söyleyemiyorum. Saygılarımla+
Kimi biyografi yazar, kimi de 'şiirle yaşamını özetler...' Düzyazı elbette kolaydır, kronolojik bir çizgi içinde yazarsın..
Ama şiir öyle mi?
Duygu gerek her şeyden önce... Yürekten hissedilmeli anılar, izi dizelerde canlanmalı yeniden...
Hele hece şiiri ise, 'ayak gerek, uyak gerek, kalıp gerek... Tarz gerek...' Bunu becerebilmek için de birikim gerek, beceri gerek...
Nafi Bey; o dönemi yaşayan hepimizde 'derin izler bırakan', bir şekilde mutlak bir anısı kalan 12 Eylül'ü anlatmışsınız... Dizelerde bir kez daha canlandı, gözümde...
Başarılı çalışmanızın devamı dileklerimle kutluyorum, değerli Kardeşim...
Tematik akış içinde 'Bir Ömrün Özeti'ndeydim.
Galiba içinde olduğumuz an'a değin geçmişin bütünü konulayan o büyük senaryoyu hem yazıyor ve rollerimizi yaşam geçiriyoruz.
Sonra da dönüp bakıyoruz hem gerçeğe hem de onunla örtüştürmek ereğiyle yaşama geçirdiğimiz praktiklere.
Aslında aynı özneyiz her ikisinde de.
Geçmişi beğenmesek de kabulleniyoruz.Geçmişten kopamayarak başka senaryoları yazabilmek için konu maddelerini yığıştırıyoruz.
Şiirlerdeki bireysel gösterimlerde herhangi bir yapaylık yoktu.
İnsan tek'inin kendi gerçeğiyle yüzleşmesi için özetlerin çoğalması da kaçınılmaz.
Dostum ÇELİK'in ,çelik gibi sağlam kurgulu bu akış şiirlerini keyifle/merakla okudum.
Kutluyorum.
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 71 tane yorum bulunmakta