Bir aynanın arka yüzünde görebilirsin ancak,
yaşamının gerçek yüzünü..!
Yaşamının ve kendinin..!
Edindiğin tüm değerlerin,
incir çekirdeğince önemsiz..
ve bağlandığın tüm halatların,
pamuk ipliğinden farksız olduğu..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
***Edindiğin tüm değerlerin,
incir çekirdeğince önemsiz..
ve.. bağlandığın tüm halatların,
pamuk ipliğinden farksız olduğu..
bir aynanın üçüncü boyutunda..!
... gönlünde..! ! !
(Şair'in Not'u:... bu destan, insan gibi insan olmanın gereğini beyninin ve yüreğinin derinliklerinde hissedenlere ithaf olunmuştur..! Ve o yüreklerde, o beyinlerde asla bitmeyecek ve devam edecektir..!)***
VAR OLMANIN EVRENSEL BOYUTLARI
GİZEMLİ SIRLARI..DESTANSI ANLATIMI...
yaşanılanların bir hayalden ötürü aynaya yansıması..YUNUS'un dediği gibi..benden içerideki bir beni bulabilmek..erişebilmek gökselliğin gerçekliğine..FARKINDALIĞIN FARKINI YAKALAYABİLMEK..gönül gözünde görebilmek aynadaki beni..
daha çokk şeyler var yazılabilecek..
bu destana tesadüfi rastladım ama iyiki de rastlamışım..keyif aldım okumaktan..
derinliklerinde kaybolmadan
düşündüren/öğreten..dizeler..gönlünüze sağlık..diğer şiirlerinizi de okuyacağım..tşk.ler..
Göz pınarlarının doldurduğu
tüm barajların yıkıldığı.. ve
beyninden yüreğine giden
bütün bentlerin yerle bir olduğu..
o özel an'da, yanıtlarsın soran sesi..
tüm içtenliğinle.. ve var gücünle haykırarak:
'Yaşamımı..! '
'Yaşamımı görüyorum..! '
'Ben varım.. ve yaşıyorum..! '
'Ve de var olmaya devam edeceğim..! '
'And olsun ki..! '
Bir aynanın üçüncü boyutunda keşfedebilirsin, ancak..
evrensel yaşamın..
ve sonsuza dek var oluşun..
gizemli sırlarını..!
Bir Oluşumun Destanı, ilginç sorgulamalarla insan duyuları ve mantığını kaos içinde irdelemiş.
bu destanın bence en çarpıcı,vurucu ve yapıcı dizeleri yukardakiler olmuş..
mesaj fevkalade güzel...
kutlarım sizi arkadaşım.
ümran demircan.
Ve o yüreklerde, o beyinlerde asla bitmeyecek ve devam edecektir..!)
teşekkürler
Cem Özdemir'e bu güzel çalışması için teşekkür ediyor ve kutluyorum...diğer şiirlerini okumaktan keyif alacağım.
emeğinize sağlık sn özdemir...tebrikler..
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta