Ruhumda bir güneş daha battı
Ağıtlarla uğurladım son ölümümü
Saçlarıma kar yağıyordu durmadan
Cahil gecelerin karanlık beyinlerinde
Zifiri bir lamba göz bebeklerim
Düşünce sokağının labirentlerinde
Sevgili ile karşılaştım
Kara kargalar senfonisinde bir rüzgar
Uzak dur dedi sevgili
Saçlarını taramalısın güneşin aynasında
Doğmamış günden umut kesilmez
Kesme yaralarını dipten paslı bir bıçakla
Yaralar kavi tutar hayata karşı
Oysa hep ola geldiği gibi
Karamsarlık sarmaşığında cennetler devşirirdim
Olsun olması gereken ne varsa
Şu anda bir ölüm nöbetinde
Azrail’le cedelleşiyorum
Limandan son kalkan gemide
Sen varsın yine biliyorum
Dönüyorum ayaklarımla öpüyorum
Değişmesin pür dikkatiyle
İncinmesin ihtiramıyla
Taşlarını çocukluk yollarımın
Sönüyorum gaz lambasıyla beraber
Sükutum yıldızlı geceler kadar manidar
Öpüyorum ilkokulda kaldırdığım parmağımı
O parmaklar ki şiir ülkesini işaret eder
Cırcırın nefesiyle közleşen yürek
Mavera damlacıkları pıt pıt düşerken üstüne
Serin seherleri karşılamaya uçar kuşlar
Aç kalmış bir kurt edasıyla
Uludum uzun uzun
Yalvardım karbondioksitli havaya
Ver eski nefeslerimi
Duvar taşlarına mektuplar yazdım
Dağlarına ovalarına memleketimin
Belki gönderirler umudumun saflığı
Nabızlarında çırpınan seslerimi
Evcili dağcılı canlılar ordusu
Hep beraber duaya durup
Diledim çocukluk mehtaplarımı
Kapadı yine penceremin önünü
Sevgilimin mahmur bakışları
Rüzgarın çatıyla birleştiği noktada
Sen varsın biliyorum
Bir hükümsüz mahkûm gibi bu evrende
Göz kırpmanı bekliyorum
Gözlerin ki kuş sürüleri
Kanatları bir uçtan bir uca kuşatır zamanı
Göz kırp al kucağına emzir
Sütün ırmakların damarlarındaki serinlik
Tuzlandım yetti canıma bu susuzluk
At beni çıra gibi aşkın ocağına
Fuzuli için pişir
Öp beni kalbimden sen öp sonsuzluk
14/02/1989 Malatya
Kayıt Tarihi : 16.12.2020 15:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!