Bir Ölüm Doğuruyor Zamân Şiiri - Yorumlar

Sn. Üstat, Semih Yücel Yücetürk,
20 adet şiirinizin tamamını okudum. Büyük bir keyifle hepsini de antolojime kaydettim. İsminizin
' A LİSTE ' de çıkıyor olması boşuna değilmiş. Yüreğinize sağlık. Şimdi sizden benim toplam 7 adet şiirim için bir yorum bekliyorum. Kendime bir yön verebilmem için değerli yorum ve/veya eleştirinize ihtiyacım var. İnşallah bunu benden esirgemezsiniz.
Saygılarımla
Temel Duran

Yüreğin, kalemin dert görmesin aziz kardeşim.

Bileğine kuvvet.

Tebrik ve selamlar

Kutlarim sizi, konusamayanlarin yüregindekini yazmissiniz. Yeni stilinizde cok farkli, sürekli yenilik getirmek umut verici. Calismalariniz devamini dilerim..

yüregin yangin yeri sairim... ayni siirin gibi... tebrikler...

Barış için savaş mı gerek???
Yoksa,
haklılık için bu zırha mı bürünmek !!!
Kutluyorum..

-e.
elbet bu poyraz ateşler bitecek
bu tayfunlar da dinecek yiğidim
Davûdî bir ses yayıldığı an zamâna

elbet..Ferit Teksoy

Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz çünkü onlar Rableri katında rızıklar içindedirler buyuruyor Allah cc

Yine telaşlı
Yine gözü yaşlı
Ortadoğu’nun Anaları
Yurtlarının arkasından bakarken
Bu onların ilk hicretleri değil
Zulüm ve mücadele
Nemrutlar ve İbrahim
Firavunlar ve Musalar
Var oldukça
Sonda olmayacak
Her hicretin
Onurlu bir dönüşü vardır
Sabırla yoğur öfkeni
Azmini ve sevdanı
Ayaklarını yere vurarak
Döneceğin günü düşün
Düşmesin düşlerinden
Zalimlerin suratına çarpacağın
Özgürlüğün ve adaletin
Onurlu kırbacı

TURHAN TOY

Zulme dimdik duran, başkaldıran, mkazlumun hakkını yüreğinden savunan bu şiir için Teşekkür ediyorum. Sesin susmasın...

AĞIT

Nehirler gibi,

Ağlamak istiyorum,

Garip bir başıma ben;

Kaygılar almalı beni,

Dalıp gitmeliyim,

Eski maden gecelerin gibi.

Neden,

Pırıl pırıl anahtarlar,

Neden harami elinde?

Kalksana Oello ana,

Aç sırrını,

Bu bitmez gecenin

Yorgunluğuna;

Akıl ver damarlarına,

Senin olsun,

Yupanqui’ler güneşi

Uyku hali konuşurum

Seninle,

Toprak toprağa.

Sıradağların;

Döl yatağı;

Sen ey Perulu ana,

Nasıl oldu nasıl oldu da

Saplandı,

Bu hançerler çığı,

Senin gebe kumluğuna?

Ellerin içindeyim,

Kıpırdamam,

Duyuyorum:

Madenler yayılıyorlar,

Yeraltı boğazlarına.

Köklerinden olmuşum,

Ben,senin;

Bilmem neden,

Toprak vermez bilgeliğini

Bana.

Geceden gayrı,

Gördüğüm yok;

Yıldızlı topraklar,

Altında.

Bu uyduruk,

Bu cinli hayal da ne?

Sürünür gider,

Ta kızıl bir çizgiye?

Yasın gözleri,

Bitki,kapkara.

Nasıl vardın,

Bu acı rüzgara;

Nasıl oldu,nasıl oldu da,

Öfke taşları arasından,

Kopak;

Kaldırmadı kil tacını,

O gözler kamaştıran?

Yanayım kara bahtıma,

Çadırlar altında,bırak!

Kararmış ölü bir kök gibi,

Ko batıp gideyim!

Bu bitmez zalim gecede,

Yerin dibine ineceğim,ben;

Bir altın ağza kadar.

Gecenin taşına uzanmalıyım.

Burada ölmeliyim,derdimle.

Pablo NERUDA

Anıyoruz acıyla yürek yüreğe..

Eyvallah dostum.......... yüregine ve bilincine selam.........