Bir olsunda da dönerim yeniden der camdaki adam.
Düşünmezdi belki eskiden bunların olacağını. Üstünde eski mavi hırkası, ağzında bitmek üzere olan sigarası, elinde yarı telleri kopmuş eski udunu çalmaya çalışır adam.
Saçları karışmış bir birine, yüzündeki karışıklık kırışık çizgileri gibi. Elinde düzeltecek hal olmazken, saçlarını düzeltmeye çalışır karışık saçlarını. Eskimiş udundan çıkan cılız nağmeler yoldan geçerken içimi sızlatır. Notaları eksik bu şarkılar, kimin hangi eski aşkın sesidir. Bu evin önünden geçerken bu sesler hep vardır burada. Tanımadığım bu sesler gelmese de bu binanın bir basamağından ses gelir. Dökülmeye başlamış çerçevesinden şarkılar yükselir. Yarısı kurumuş karanfillerin saksılarından piyano sesi geliverir sanki. Terk etmiş evin hanımı. Yıllar önce çekip gitmiş bu mahalleden. Derin bir aşkı burada bırakıp bu yaşlı adamın evinde kaybolup gitmiş bu hayattan bir tek resim alarak yanına. Yıllardır öyle anlattılar. Sonrası da bu camdaki adam olarak kalmış.
/Haziran2006
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta