Tak tak tak diye çalan kapıya doğru göz gezdirip"gir"diye seslendi. Sonra önündeki dosyasına dalıp gitti Sait Bey.
Gelen çağırdığı öğrencisi filizdi. Sürekli gözleri yerde, boynu bükük, müdürün ne diyeceğini bekler bir haldeydi. Yüzünde suç işlemiş bir insan hali vardı.
Sait Bey, söze nerden başlayacağını bilmez bir halde, ses tonunu en alt seviyeye düşürerek “Bak kızım seni severim, çok ta çalışkansın, kendine yazık etme gördüğüm halleriniz çok kötü ve okuldan atılırsın. Bu son olsun, bundan sonra seni uyarmam dedi, konuya fazla girmeden Sait bey."
Kız mahcup bir halde sözler verdi bir daha o çocukla görüşmeyeceğine. Derslerine çalışıp istediği yabancı dil bölümüne gidip, İngilizce öğretmeni olacağını söyledi.
Tamam dedi müdür, inşallah okursun. Kız gözleriyle gitmek ister vaziyette müdüre bakıyordu.
Gidebilirsin dedi müdür, “bir daha bu kapıdan böyle işler için girme "diye de tekrar uyardı.
Kız, çok kayıpla atlatacağını sandığı olayı zarar görmeden atlatmanın sevinciyle çıkıp gitti.
Müdür, hafta sonları küçük oğluyla çarşıda, parkta dolaşıyor, onun gönlünü alıyordu. Fakat onu gölge gibi biri takip ediyor,
Bazı zamanlar, elindeki silâhı ona doğru yöneltiyordu. Tabi haberi yoktu bundan müdürün, oğluyla oyalanıyordu. Her gün müdürün peşinde bir gölge gibi gezindi eski öğrencisi Bekir. Müdürü mutlaka öldürecekti.
Bekir, okuldan atılmıştı geçen yıl. Kavgacı ve haylazlıkta üstüne yoktu. En son müdür görmüştü öğrencisi filizle bir pastane köşesinde, emde uygunsuz vaziyette.
Uyarmıştı da, demişti ki Bekir:-"Buyurun müdürüm bir şeyler yiyelim, içelim. “Bu şekilde bir dalga geçme hali göstermişti. Müdür çağırıp, uyarmıştı ya filizi durum bundan ibaretti.
Kapı çaldı birden içeriye Bekir girdi. Otur demeden oturdu karşı sandalyeye. “Sen neler demişsin bizim Filize. Ben o kadar kötü adam mıyım? Ona bu çocuk seni satar demişsin
Koskoca müdürüsün, bu lafı nasıl edersin. Bak kaç gündür peşindeydim, az kalsın seni öldürecektim. Oğluna şükret sen, yoksa çoktan gitmiştin "diye anlatıyor, bir yanandan da hüngür hüngür ağlıyordu.
Sait Bey şaşkın ve nasıl bir tepki vereceğini bilmez bir halde bekliyordu. Neden sonra, anlat Bekir neler oldu diye sordu.
Bekir baştan sona anlattı, olup biteni. Anlaşılan kız, Bekir’e müdürü suçlamış, birde ona Bekir hakkında iftiralar atmıştı.
Anladı müdür olup biteni, sakinleştirdi Bekir’i. Bekir, rahatlamış bir halde odayı terk etti.
Bir zaman sonra bekire kaçmıştı filiz, tabi ki okuyamadı. Çok sürmedi evliliği filizin.Boşandılar,çünkü Filiz kötü yola düşmüştü..
Yıllar sonra müdürüyle karşılaştı Filiz, yine yüzünde mahcup bir öğrenci hali vardı. Yutkundu ”Hocam, dedi Afet beni. Dinlemedim sözlerini, hem ben yandım. Emde ölümüne sebep olup, sizide yakacaktım “Ağlarken orada bıraktı müdür Filizi.
Bekir mi? Çok zaman sonra duruldu. Evlendi, boy boy çocukları oldu. İşleri de iyi şimdi. Çalışıyor en kral bir yerde.
Ne olduysa Okulun çalışkan filizine oldu. Bütün ideallerini çöpe attı. Cahilliği maalesef onu da yaktı. Öğretmen olamadı, en sonunda ancak ücra bir ilçede tezgâhtar olabildi.
Kayıt Tarihi : 21.2.2021 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!