Bir Nevrotiğin Güncesi

Şair Aysegulguncan
28

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bir Nevrotiğin Güncesi

- I -

sıfır sıfır sıfır sıfır

tutulmuş yürek geçitlerinden sıyrılıp
gerillaların yasal giyotininde bilediğim
ve her hakkı mahfuz yüreğimde ihya etiğim
pusatsız bir şiir ifşa etmeliyim geceye

- II -

sıfır üç sıfır sıfır

bir kabus beni görüyordu bu gece düşlerinde
ve bir susuzluk sonrası kavruluyordu çatlak dudakları
tanrı dokundu birden nasırlaşmış parmaklarıyla
kronik halüsinasyonlarıma
araladığım gözkapağımdan daha bir tenhaydı gökyüzü
yıldız savurganlığına vurduğum dizeler boy verdi önce
sonra karardı bir önsözün mülteci hüznü
kapımda gece, kapımda düşman, kapımda sığınaksız sanrılar...
pusulası idamı gösteren bir şiirin son arzusudur geceyle sevişmek
kabir vakti
asılırken imgelerinden bir gürgenin küflenmiş tahtalarına
sol tarafının ezici ağırlığında
sağ tarafının sükûnetsiz sağırlığı çarpıyor kulaklarına
duymuyor musunuz
bir ben miyim evrenin bekçisi
ey insanlar, yok musunuz

- III -

sıfır altı sıfır sıfır

şiirin burasında bir rüyaya demleniyor 'kafiyesiz hayatlar'
yol boyu ark, yol boyu güneş
yol boyu taba sessizliği
bileklerimize çarpıyor berrak bir soğukluk
ve gün düşüyor buğday küskünü tenimize
yürüyoruz sınırlarını ellerimizle çizdiğimiz bir atlasın kalbine doğru
ansızın gidiyorsun
özümü acılarımın şefkatine emanet ederek
ve ansızın bitiyorsun
uğursuz bir itin himayesinde
yüzümü muğlak yalnızlıklara terk eyleyerek
sen ağlak ve dikenli bir yolun spesifik sürgünü
neden bıraktın gözlerimi
ürktüm ketumluğundan açılamayan gözkapaklarımın
oysa benim her rüyam,
ülkene adanan dönüşsüz bir hicret kafilesi
ki zerre-i varlığım, yokluğunda yoksullar taifesi
ey mercan maviliğini gözlerine bulayan
neden bıraktın ellerimi
yok
ruhumu kanattı bu rüya
uyanmalıyım...

- IV -

sıfır dokuz sıfır sıfır

ertelenmiş son bir ışık huzmesi sızıyor tül hücrelerinden
ve göçünü ertelemiş bir serçe penceremin pervazında şakıyor
kes sesini lanet olası
kuş böcek kelebek edebiyatı yapamayacak kadar realistim bu sıralar
şayet görülen kâbuslara dirayetli bir bedene sahipse
bir psikosomatiğin en tanıdık sığınağıdır uyku
sancılı bun dönemlerinde
uyumalıyım...
yorgan altı yapay karanlıklar inşa edip
rüyasız ve kirlenmemiş an’lara kapamalıyım gözlerimi
tanrım azad et tamu hükümlüsü yüreğimi
en çok burnumun ucu ve ayak parmaklarım üşüyor bu saatlerde

- V -

on iki sıfır sıfır

yürüyorum kuru yaprakların çıtırtısında
gün ışığı deşifre ediyor derinleşmiş yüz çizgilerini
koyu perdelerin güvenli dehlizinden sıyrıldığında
mabedine ulaşmaktır öncelikli hedefin
damarlarında isyan eden bir suçlu psikolojisi
ve pimi çekilmiş bir bomba aceleciliği
ne kaldı senden geriye
ucundan koparılmış bir parça ekmek
ve geceden kalan acımış çay
kendini tanrılaştıran zavallı kadın
bu şahsına biçilmiş yegâne pay
öykündüğünüz öykülere meyyal olmadığını ömrün
öğle vakti öldüğünde anladın
davalı arama kendine
bu maktüliyeti vakti evvel tattığın sevinçlere bedel say
kahretsin
deliriyorum

- VI -

on beş sıfır sıfır

ben çocukluğumun dizlerine kollarımı dayayıp
hüznümü ellerimin arasına alarak
bom boş duvarları izlediğim bu saatlerde öğrendim
kolonlardan başka yoldaşım olmadığını
beynimde tik takların resitali
sol yanımda hep o bildik sızı
karnımda asla doğuramayacağım bir bebeğin münzevi hıçkırığı
ben bu saatlerde bu duvarlardan öğrendim
bakmak ile görmek mefhumlarının aynı şey olmadığını

- VII -

on sekiz sıfır sıfır

göreceklerimden korkmasam aralardım belki perdemi
evine taşıdığı yorgunluğun altında huzurlu
mutlu ve çökmüş coğrafyalı emekçi adamlar, kadınlar...
duyacaklarımdan korkmasam kısardım belki yüreğimin anarşist sesini
ellerinde pamuk şekerlerin pembeliği
semaya uçurtma uçuran apalak çocuklar
gün geceye dönüyor
ilk akşamın ilk öksürük nöbetleriyle çağıldıyor ciğerlerim
bir sigara daha yakıyorum sokak lambasının ilk ışığına
ben hayata meydan okuyorum
hayat meydan okuyor benliğime

- VII -

yirmi bir sıfır sıfır

alnıma doğrultulmuş bin mavzerin menzilinde
yalnızlığın mahremiyetine pusuyorum
bir sayha belki bin merhem kanayan yaralarıma
oysa ben gözümü sebil,
gözümden akanı zemzem bilerek inadına susuyorum
şiir git başımdan
gafilim
sefilim
mutlu sonla bitmeyecek tüm sevdalara kefilim
sersefilim
narkoz sonrası küle belenmiş ağzım
savruk hayatlara müntehir yürekler kusuyorum

- IX -

yirmi üç elli dokuz

ateşten çemberi daralmakta ömrümün
nazarımda akrep asaleti

an sonrası
legal meşaleleriyle yaklaşacak zebaniler
şiir
onlar ki yüreğimin iç cebinde bulmadan
imha etmeliyim seni
geceye

- X -

Sıfır sıfır sıfır sıfır

tutulmuş yürek geçitlerinden sıyrılıp
gerillaların yasal giyotininde bilediğim
ve her hakkı mahfuz yüreğimde ihya etiğim
pusatsız bir şiir ifşa etmeliyim geceye

vesaire vesaire vesaire

...........................

ekimikibindokuz

©aysegulguncan

Şair Aysegulguncan
Kayıt Tarihi : 20.6.2010 00:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şair Aysegulguncan