Bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız, geçiyorken penceremin önünden.
Son bir sigaralık belki, ha bitti ha bitecek ama bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız sigara neymiş. Bir soluk bir ses bir ölüm, bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız, farz et ki bir serçe kafesinde boynunu eğmiş, geçiyorken penceremin önünden bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız, bir nefes tek bir ses bir heves bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız bir nefes...
Bir nefes buğusuna bakıyor kavuşmamız öyle ya bir kıvılcım sıcaklığı çıksa yok olacağız. Yağan kar kadar beyaz cam kadar berrak görüyor musun dışarıda uçan serçeleri, ölüme uçuş var, yaşamın cıvıltılı kanat çırpışlarıyla beraber. Bir yaprağın yere düşmesi kaç zaman bir ağacın var olması kaç ömür. Bu kışlar geçer bu yağmurlar tükenir tüketir mi seni zaman sigaram ne artar sın ne eksilir bir gram öyle ki gönül menzilinde varılmaz yollardasın dön..
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış