Maçka’nın gür saçlarını
Okşamaya eğilen sis
O gün hüzün sızıyordu
Birer sülüs tutuşturulup ellerine
Limana sevk ediliyorlardı
Kesme taş hükümet binasında
Veda sarılışları Maçka’nın
Malı melali akçeye çevirip
Geri dönme umuduyla
Bir bilinmez yürüyüşe çıktılar
Damaklarında lifora tadı
Heybelerinde kemençe
Manastırları, kemer köprüleri
Ayazmaları, galandar gecelerini
Taş duvarlı evlerini
Öylece bırakıp gittiler
Honefter’i Garaptal’ı Ayeser’i
Toprağa sinmiş koca bir medeniyeti
Allah’a ısmarladılar
Onların onayı alınmadan yapılan
Bu vahşi değiş tokuş
Lozan’ın sahte barışı
“karaptalun yolari/pen pilirum olari
Ha pensuz heram olsun/ karaptalun yolari”
(Kemençeci yorgo)
(2)
Pontuslu mübadillerin kafilesinde
Ay yüzlü eleni
Yaktı jandarma zabitinin yüreğini
Çakı gibi askerdi karakol jandarması
Fethetti mavi gözlüsünün yüreğini
Gitmek zor kalmak imkansız
Eleni yol ayrımında kararsız
…Zor günlerdi zor
Alıkoydu göç yolundan metezor
Ayasofya’yı çevrildiği gibi Fatih’in
Çevirdi kıblesini Mekke ye
Köklerinden koparılıp ayrı
bir saksıya dikilen gül goncası
Göz pınarlarından şelaleler akıttı
İçindeki yangına
Solmadı
Çağırdı gelen olmadı
Yankılandı avazı Harahnoy’dan
duyan olmadı
Kadabardoslara sordu
Gören olmadı
Çıkıp İstavroma’da aradı
Milletini/
bulamadı
Yandı kül oldu yalnızlığın ateşinde
Küllerinden doğdu Gülizar
Yeniden kök saldı ata toprağına
Yad aileler şenledi viran evleri
Mahalle baskısı yedi çevreden
Burukluğunda öteki olmanın
Geçmişini gizledi çocuklarından
Soramadılar annelerinin göbek adını
Perde çekerek hayatının o kısmına
Beş kız büyüttü/ beş sülaleye gelin
Bu topraklarda doğdu eleni
Bu topraklarda öldü zekiye!
Kayıt Tarihi : 1.5.2011 20:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yunanistan'a göç ettirilen romeikaların hikayesinden bir kesit

TÜM YORUMLAR (1)