Bir Minik Kız Çocuğu

Sibel Gökmen Katrancı
70

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Minik Kız Çocuğu

Bir minik kız çocuğu saçlarında nazar boncuğu

Ellerinde umutları 50 kuruşa fiyat biçilmiş yarınları

Bekliyor selpaklarına bir alıcı bir sunum ekmek için sattıkları

Ne okul var hayalinde nede sıra arkadaşları

Aslında çokta üzülmüyor bilmiyorduki bunları

Amacı bir sonraki güne yarınlara hazırlanmaktı

Pazarlardan topladığı boş sandıklar bir akşamlık yakacağı

Sokaklardan,çöplüklerden topladığı kağıtlar o günlük haşlığı ve azığıydı

Bilmiyordu okumanın ona sunacağı daha güzel yarınları

Bilmiyordu sıcak bir yatakta huzurla uyumayı

Yatağın yumuşaklığını artık hatırlamıyordu bile

Hatırlamıyordu babasının baş ucunda okuduğu masalları

Çoktan unutmuştu katıla katıla attığı kahkahaları

Gökkuşağından gelen hayatı artık siyah ve beyazdı

Siyahı kara günlere saymış beyazı sevdiklerine sarılan kefen diye tanımıştı

Gökkuşağını hayatından böylece sevdikleriyle çıkardı

Çok akıllıydı çok zeki biliyordu hayatın hileligini

Onun için hayat (bul karayı al parayı) kadar şaşırtmacaydı

Bir fincanın içinde geziyordu günlük kazancı

Annesinin şevkatli kucağından uzak zalim bir hayata sarılmıştı

Saçlarını hiç taramazdı hep mahallenin en yüksek tepesine çıkardı

Aklı noksan sanırlardı hiç ses etmezlerdi minik kız çocuğuna

Oradan esen rüzgar onun için bambaşkaydı

Saçlarını rüzgara bırakır annecigim hadi tara saçlarımı diye ağlardı

Sanki annesinin şevkatli elleri rüzgara karışır kızın saçları dalgalanırdı

Güne hep o tepeden başlardı

günaydın annecigim,günaydın babacığım diye bağırırdı

ve yeni bir güne başlamak için tekrar ayaklanırdı

tekrar o sokaktan çıkana dek başını hiç kaldırmazdı

ip atlayan,top oynayan, hiçbir çocuğa bakmazdı

korkardı hevesligine yenilip çocukların arasına kaynayıp karışmayı

korkuyordu birgün o sokaktan çıkmazsa günün hüsranla son bulacağını

açlıktan midesinin sırtına yapışacağını biliyordu ve koşar adımlarla evinden ayrılıyordu

işte ben bu minik kız çocuğunu hiç tanımadım

aslında kimdi,kim olması gerekti,nasıl büyümeliydi?

vatan bekçisimi,devlet memurumu,fabrika işçisimi yada bir annemi? Ne…?

siyah ve beyaz kaderle birlik etmeseydi gökkuşağına olan inancı bitermiydi?

SONUÇ…..

bir insan kendini ne kadar tanıyabilirki…

Sibel Gökmen Katrancı
Kayıt Tarihi : 11.3.2008 01:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


olmam gereken ben fincanın içinde kaldı

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Esra Akgül
    Esra Akgül

    yüreginize sağlık

    Cevap Yaz
  • Kemal Yıldırım
    Kemal Yıldırım

    Toplumsal meselemizi büyük bir duyarlılıkla mısralarınızla dile getirdiğiniz için tebrik ederim.Başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.

    Cevap Yaz
  • Hatice Değer
    Hatice Değer

    Oradan esen rüzgar onun için bambaşkaydı

    Saçlarını rüzgara bırakır annecigim hadi tara saçlarımı diye ağlardı

    Sanki annesinin şevkatli elleri rüzgara karışır kızın saçları dalgalanırdı

    Güne hep o tepeden başlardı
    yüreğinize sağlık .

    Cevap Yaz
  • Ünal Kar
    Ünal Kar

    belki de asla tanıyamaz...

    saygılar yüreğinize...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Sibel Gökmen Katrancı